5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/3569 Esas 2019/8375 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3569
Karar No: 2019/8375
Karar Tarihi: 14.05.2019

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/3569 Esas 2019/8375 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda suçun 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık olduğu ve sanığın mahkumiyetine hükmedildiği belirtiliyor. Temyiz edilen kararın incelenmesinden sonra, suçtan zarar gören gümrük idaresinin dava katılma ve temyiz hakkına sahip olduğu belirtilerek inceleme yapılmış. Ancak savunma hakkının kısıtlanması ve bazı hükümlerin uygulanması konusunda hatalar tespit edildiği için kararın bozulması gerektiği vurgulanmış. Bu nedenle, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca karar bozulmuş ve dosya mahkemeye geri gönderilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise kararda 5607 Sayılı Kanun'un 18. maddesi, CMK'nun 237/2. maddesi, TCK'nun 53/3. maddesi, 5237 Sayılı TCK'nun 52/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nun 232/6. maddesi belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2019/3569 E.  ,  2019/8375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Suçtan doğrudan zarar gören şikayetçi gümrük idaresinin 5607 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre davaya katılma ve temyiz hakkına sahip olması nedeniyle CMK"nun 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1-Sanığın talimatla alınan savunmasında, duruşmadan bağışık tutulmayı istediğinde savunmasının alınması açıklamasını içeren talimat yazısı okunmaksızın ve ifadesini asıl mahkemesinde vermek isteyip istemediği sorulmamak suretiyle yüzyüzelik ve doğrudanlık ilkesinin gereği olarak kabul edilen CMK’nun 196/2. maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Müsaderesi talep edilen nakil aracı ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz karar verilmemesi,
    Kabule göre de;
    1-Suç konusu 1190 karton sigaranın miktarı gözetildiğinde, temel cezanın hak ve nesafet kuralları oranında alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerekirken, alt sınırdan hüküm kurulması,
    2-TCK’nun 53/3. madde ve fıkrası uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
    3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    4-Sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekili ile sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.