20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4905 Karar No: 2016/11122 Karar Tarihi: 24.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4905 Esas 2016/11122 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/4905 E. , 2016/11122 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, .... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazlarının ölçüm dışı olarak bitişikteki orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilen parsel içinde bırakıldığı iddiasıyla Orman Yönetimi ve Hazineye husumet yönelterek ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece orman parseli hakkında kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği, daha önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince tapu kütüğüne aktarılması işlemi yapıldığı gerekçesi ile 101 ada 1 sayılı orman parseli yönünden açılan davalarda, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde 10 günlük süre içerisinde talep halinde dosyanın nöbetçi asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmekle, dava dosyaları görevli asliye hukuk mahkemelerine aktarılmış, ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra mahkemece taşınmazların orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra dava açıldığı gerekçesiyle 101 ada 1 sayılı parsele yönelik açılan tapu iptali ve tescili davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 8 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1977 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın, 1965 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle 2009 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda, 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi uyarınca hakkında kadastro tutanağı tutulmadan orman parseli olarak tapuya aktarıldığı anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmaz, 1965 yılında yapılıp, kesinleşen orman tahdidi sınırları içinde olup, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde belirlenen hak düşürücü süreler geçmiştir. 2009 yılında yapılan kadastro sırasında orman olarak tapuda tescilli bulunan taşınmazın tapu kütüğüne aktarma işlemi davacı tarafa, kesinleşen orman tahdidine yönelik yeniden dava açma hakkı vermez. Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığına göre usûl ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 24/11/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.