Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10057 Esas 2016/11117 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10057
Karar No: 2016/11117
Karar Tarihi: 24.11.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10057 Esas 2016/11117 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/10057 E.  ,  2016/11117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü ... mevkinde bulunan bir parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulü il ... ili, ... ilçesi, Kurşunlu köyünde bulunan 04/12/2013 havale tarihli rapor ekinde tescile esas krokide (A) harfi ile işaretlenen 186,75 m² yüzölçümlü alanın "arsa" vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Medeni Kanunun 713. maddesi uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975 yılında orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1989 yılında sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ve aplikasyon çalışması, 2010 yılında yapılıp kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi çalışması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1971 yılında yapılmış, davalı taşınmaz orman olması sebebiyle tesbit dışı bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı birden fazla iken mahkemece yargılama sonunda davacı tek bir kişi gibi taşınmazın “davacı” adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükmün 1. bendinde yer alan "davacı” ibaresi yerine “davacılar” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.