23. Hukuk Dairesi 2018/441 E. , 2020/3441 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki teminat mektubu ve bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin teminata ilişkin hükümler başlıklı 11. maddesinde söz konusu iş için 465.000,00 TL kesin teminat verileceğinin kararlaştırıldığını ancak işin bitirilmesine rağmen teminat mektubunun iade edilmediğini, davalı kurumca akitleri feshedilen kıdem tazminatı almaya hak kazanan 12 temizlik işçisinin alacaklarının 5 gün içinde ödenmesi aksi halde teminat mektubunun nakde çevrileceğinin bildirilmesi üzerine 60.003,12 TL"nin itirazi kayıtla davalının banka hesabına ödendiğini, bu ödemenin ve teminat mektubunun iade edilmemesinin haksız olduğunu ileri sürerek; 465.000,00 TL bedelli teminat mektubunun taraflarına iadesine ve 60.003,12 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili, sözleşmenin 11.4.1 maddesine göre teminat mektubunun iade edilebilmesi için taahhüdün sözleşme ve ihale dokumanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi gerektiğini, taahhüdün sözleşmeye göre yerine getirilmediğini, davacının sözleşmesi devam ederken 12 işçinin iş sözleşmelerinin ihbar öneline uyulmaksızın feshedildiğini, davacının 12 işçinin sözleşmesini feshettiğini ve işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında hizmet sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça çalıştırılan dava dışı 12 işçiye ait ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının ihtirazi kayıt ile ödendiği, işin kabul tutanağında kusursuz olarak bittiğinin kayıt altına alındığı, ayrıca SGK"den ilişiksizlik belgesi de alındığı gerekçesiyle teminat mektubunun iadesi talebinin kabulüne, alacak talebinin reddine dair verilen karar taraf vekillerinin itirazı üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 14.11.2017 tarih 2017/1502 Esas 2017/1344 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, diğer işçilerin kıdem tazminatı taleplerinin ödendiğine veya dava açmayacaklarına dair dosyaya bir belge sunulmadığı, kıdem tazminatı istekleri için öngörülen zamanaşımı süresinin de dolmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine; davacının alacak davasının ve teminat mektubunun iadesi davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sözleşme teminatı olarak verilen teminat mektubu iadesine ilişkindir. İş akdi feshedilen 12 işçinin ihbar öneli için açılan davanın reddi ile buna ilişkin istinaf talebinin reddi isabetlidir. Ancak teminat mektubunun iadesi talebinin reddi kararı için aynı sonuca varılamamıştır. İlk derece mahkemesi ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararlarında da belirtildiği gibi davacı işçileri ihaleyi alan yeni şirkette çalışmaya devam etmiştir. Her ne kadar tüm işçilerden işçilik alacakları yönünden ibra belgesi sunulmamış ise de; dava dışı işçilerin iş akitlerinin kıdem tazminatı gerektirecek şekilde sonra ereceği belirli olmadığı gibi, bu şekilde sona erecek olsa bile belirli olmayan bir tarihe kadar teminat mektubunun davacı uhdesinde kalması sözleşme hukukuna uygun düşmez. Davacının bu aşamada davalıdan talep edebileceği muaccel bir alacağının bulunmadığı izahtan varestedir. Ayrıca teminat mektubunun banka ile ilgili sonuçları nazara alındığında, teminat mektubunun iade edilmemesi davacı şirketin telafisi yük ekonomik zararlarına sebep olabilir. Sözleşme nedeniyle davacı edimlerinin yerine getirildiği konusunda da davalı tarafın bir itirazı olmadığına göre teminat mektubu yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği karar usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi Kararının KALDIRILMASINA, HMK"nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, aşağıda yazılı harcın istek halinde iadesine, 04.11.2020 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.