19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/20068 Karar No: 2019/8366 Karar Tarihi: 30.04.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/20068 Esas 2019/8366 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, gümrük kaçakçılığı suçundan yargılanmıştır. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun vekili, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle temyiz talebi reddedilmiştir. Sanıklar ... ve ... hakkında beraat kararı verilmiş, ancak sanık ... hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik hakkının ihlali ve vergi kaybına sebep olduğu, böylece kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı belirtilmiştir. Sanığın daha önce işlediği aynı suç nedeniyle verilen hükmün bozulması ve aynı mağdura karşı birden fazla suç işleme ihtimali de dikkate alınarak hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5607 Sayılı Kanun, 5752 Sayılı Kanun, 5237 Sayılı TCK, TCK'nun 43/1. maddesi, 5320 Sayılı Kanun, 1412 sayılı CMUK, CMUK'nun 317. ve 321. maddeleri.
19. Ceza Dairesi 2019/20068 E. , 2019/8366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I- Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen TAPDK"nun davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek TAPDK vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, III- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 18/07/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/341 (E) ve 2013/587 (K) sayılı hükmün dairemizce incelenerek aynı gün bozulmasına karar verilmesi karşısında; Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2- Müsaderesi talep edilen suça konu gümrük kaçağı eşya ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz karar verilmemesi, Kabule göre de; 1- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekili ile sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.