10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20901 Karar No: 2017/7392 Karar Tarihi: 30.10.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/20901 Esas 2017/7392 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/20901 E. , 2017/7392 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı Kurum, 11.02.2005 tarihli iş kazasında sürekli iş göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ve yapılan ödemelerin rücuan tahsilini talep etmiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun"un 26. maddesidir. Eldeki dosyada kusur raporu aldırılmaksızın tazminat dosyasındaki kusur raporu esas alınmak suretiyle hüküm tesis edilmiştir. Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında Kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte bulunmamakta, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir. Somut olayda, kusur durumunun değerlendirilmesinde ... 9. İş Mahkemesi"nin 2006/645 Esas ve 2010/1041 Karar sayılı tazminat dosyası celp edilmiş ise de, dosyasının kesinleşme durumu araştırılmamıştır. Mahkemece, ilgili tazminat dosyasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmiş ise kesinleşen tazminat dosyasında alınan kusur raporu da dikkate alınmak suretiyle işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, yukarıda anılan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, varılacak soruca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.