5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/21848 Esas 2019/8364 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/21848
Karar No: 2019/8364
Karar Tarihi: 14.05.2019

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/21848 Esas 2019/8364 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü verilen bir davada, temyiz isteği reddedilerek dosya incelendi. Gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik hakkının ihlalini ve vergi kaybına neden olması sebebiyle ciddi sonuçları olduğu belirtildi. Aynı suç nedeniyle daha önce hüküm verilmesi sebebiyle sanığın bir suç işleme kararı aldığı tartışıldı. TCK'nin 54/4. Maddesi uyarınca kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi gerektiği ancak 54/1. Maddeye göre müsadere edildiği tespit edildi. Ayrıca, aracın müsaderesine karar verilirken ruhsat sahibinin dinlenilmediği ve aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığının tespit edilmediği belirtildi. Sonuç olarak, karar bozuldu ve dosyanın yeniden incelenmesi kararlaştırıldı. Kanun maddeleri olarak, TCK'nin 43/1. maddesi (tekrar suç işlenmesi durumu), 54/4. Maddesi (kaçak eşyanın müsadere edilmesi) ve 54/1. Maddesi (müsaderesine karar verilen eşyada geçiş hakkı) yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi         2019/21848 E.  ,  2019/8364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Gümrük kaçıkçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlite devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
    UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 04/06/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davaı üzerine, Muradiye Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/257 E ve 2014/241 K. sayılı hükmün dairemizce incelenerek 14/05/2019 tarihinde bozulmasın karar verilmiş olması karşısında,
    Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    2-Dava konusu kaçak eşyanın TCK"nin 54/4. Maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK"nin 54/1. maddesi gereğince müsederesine karar verilmesi,
    3-Ruhsat sahibi Sinan Keser"in dinlenilerek araçın iyi niyetli üçüncü kiyiye ait olup almadığı tespit edilmeden, eksik inceleme ile araçın müsaderesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.