11. Hukuk Dairesi 2016/6901 E. , 2016/9809 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar ...ında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/04/2015 tarih ve 2014/1489-2015/392 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 26.04.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, keşidecisi dava dışı ... Kırtasiye Ltd. Şti. olan, 31/05/2014 keşide tarihli çekin kredi kullanılması sebebiyle Vakıfbank ... şubesine verildiğini, kredi ilişkisi bitince de çekin iade alınarak davacı cirosu iptal edilmeden keşideci şirket yetkilisi ... "a teslim edildiğini, ancak daha sonra keşidecinin çeki tahrif ederek keşide tarihini değiştirip ... Kırtasiye A.Ş"ye ciro ettiğini, ondan da davalıya geçen çekin ihtiyati haciz konusu yapılarak davacı işyerinde fiili haciz uygulandığını, davacının haciz baskısıyla 35.000 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 35.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı sebeplere dayanarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1490 esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açtığını, davacının borcu ödedikten sonra menfi tespit davası açamayacağını, çekin tahrif edilmediğini, keşidecinin keşide tarihini değiştirebileceğini, cirosunu iptal etmeyen davacının basiretli tacir gibi davranmadığını, imzaların istiklali ilkesi gereğince müteselsil sorumluluğunun sürdüğünü, ödemeye karşılık davacıya ibraname verilerek takipten feragat edildiğini, önce çek aslını isteyen davacının daha sonra çeki teslim almadığını, ödemenin müzayaka altında yapılmadığını, alacaklının takipten feragat etmesini sağladıktan sonra ödemeyi geri almanın haksız olduğunu, davalının çeki ciro yoluyla aldığını ve iyi niyetli hamil olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, çekteki keşide tarihinin düzelmesi değiştirilmesi işleminin çek tedavüle çıktıktan sonra ve ciro silsilesinde yer alan kişilerin hukuki durumunu ağırlaştıracak biçimde, yine bu kişilerin bilgi ve rızası olmadan yapıldığından değişikliğin tahrifat niteliğinde sayılması gerekeceği, davacının bu tahrifat sebebiyle imzaların istiklali ilkesinden doğan sorumluluktan kurtulacağı, tahrifatın herkese karşı ileri sürülebileceği, ihtiyati haciz baskısı altında yapılan ödemenin müzayaka altında yapılmış olduğu, iradi bir ödeme sayılamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 35.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, çek nedeniyle ihtiyati haciz üzerine yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Davacı çekin lehtarı olup çek arkasında beyaz cirosu bulunmaktadır. Senedin beyaz ciro ile devri halinde, her hamil hak sahibi sayılır. (e TTK m 596/ II/3, YTTK m 684). Yine dolaşım süresi içinde bir çek, ciroyla üçüncü kişilere olduğu gibi, keşideci veya çekten dolayı borçlu olanlardan (ciranta, avalist vb) birine de devredilebilir. Bu kişiler de çeki yeniden devredebilirler. (e TTK m 700, YTTK m 788). Bu durum karşısında davacıdan sonraki hamil olan keşidecinin senet arkasındaki kendi cirosunu çizmesi keşideciden sonraki cirantaları meşru hamil olmaktan çıkarmaz ve bu kişiler meşru hamildir. Ayrıca, düzeltilen keşide tarihi çekin bankaya ibrazı tarihinden önceki bir tarih olup, davalı hamilin çekin düzenleme tarihinin çekin tedavüle çıkmasından sonra değiştirildiği hususunu da görünüş itibariyle anlama imkanı yoktur. Bununla birlikte çekin davacı tarafından keşideciye iadesi sonrasında düzenleme tarihinin değiştirildiği iddiası da ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının çekteki keşide tarihinin düzelmesi şeklindeki tahrifat sebebiyle imzaların istiklali ilkesinden doğan sorumluluktan kurtulacağı, tahrifatın herkese karşı ileri sürülebileceği, ihtiyati haciz baskısı altında yapılan ödemenin müzayaka altında yapılmış olduğu, iradi bir ödeme sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.