Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7335
Karar No: 2016/11111
Karar Tarihi: 24.11.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7335 Esas 2016/11111 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/7335 E.  ,  2016/11111 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., 15/01/2013 havale tarihli dilekçesinde, .... ilçesi, ... köyü ... üstü mevkiinde bulunan, dilekçesinde sınırlarını bildirdiği yaklaşık 8.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazı, tahminen 10 yıldır kendi kullanımında olduğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, .... köyünde bulunan 25/02/2014 tarihli ek fen bilirkişi rapor eki krokide (...) yazılarak gösterilen 5646,77 m2"lik yerin bahçe ve tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi, ... ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Medeni Kanunun 713. maddesi uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975 yılında orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1989 yılında sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ve aplikasyon çalışması, 2010 yılında yapılıp kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi çalışması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1971 yılında yapılmış, davalı taşınmaz tesbit dışı bırakılmıştır.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hükme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece yapılan keşif sonrasında düzenlenen 29/11/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; çekişmeli taşınmaz ile komşularının Topraksu Genel Müdürlüğünün 1980 yılında yaptığı 1/25000 ölçekli Türkiye Toprakları Haritasında, kahverengi orman toprakları büyük toprak grubuna giren VII. sınıf arazi kullanım kabiliyetine sahip orman vasıflı arazi olarak sınıflandırıldığı, kahverengi orman topraklarının orman örtüsü altında ve özellikle de geniş yapraklı ağaçlarla kaplı alanda oluştuğu, bu nedenle taşınmazların 1980 yılı öncesinde orman vasfı taşıdığı kanaatine varıldığı, aradan geçen süre içinde davalı yerler ve çevresinde işlemeli tarım yapılarak IV. sınıf tarım arazisi haline getirildiği, çekişmeli taşınmazın A=5125,56 m2"lik kısmının 2/B maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu, B=521,21 m2"lik kısmının ise orman sınırı içinde bulunduğu, 1940 uçuş tarihli hava fotoğrafında koyu çalılık alanda gözüktüğü, orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Rapor ekinde orman tahdit haritası ile çekişmeli taşınmazın kadastro
    paftası ölçekleri eşitlenmiş, değişik açı ve uzaklıklarda olan orman tahdit sınır noktasını gösterecek biçimde tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki çizilmiş, taşınmazın tahdit hattına göre konumu gösterilmiş, çekişmeli taşınmaz 1940 yılı hava fotoğrafında ise nokta olarak işaretlenmiştir. Mahkemece 2/B parselleri ve çekişmeli taşınmazın etraflıca gösterilmesi için fen bilirkişiden 23/01/2014 havale tarihli ek rapor alınmış, fen bilirkişi ek raporunda taşınmazın orman kadastrosu ve 2/B kapsamında bulunan alanların dışında, orman sayılmayan yer olduğu ve 2/B parsellerinin taşınmazın kuzey batısında kaldığının rapor edilmesi üzerine oluşan çelişkinin giderilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, 04/03/2014 havale tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda; bilirkişiler ilk raporda çakıştırma hatası yaptıklarını bildirerek taşınmazın orman kadastrosu ve 2/B kapsamında bulunan alanların dışında, orman sayılmayan yer olduğunu rapor etmişler, rapor ekinde taşınmazın tahdit hattına göre konumunu göstermişlerdir. Taşınmazın tahdit hattına göre konumunu netleştirmek amacıyla hükme esas alınan raporları düzenleyen fen ve orman bilirkişilerinden taşınmaz ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle gösterildiği müşterek imzalı krokili ek rapor alınması amacıyla dairemizce 09/06/2015 günü dosya mahkemeye iade edilmiş, 04/10/2015 tarihli ek raporda taşınmazın orman sınırı dışında kalan yerlerden olduğu bildirilmiş ise de rapor ekinde taşınmazın tahdit hattına göre konumu 29/11/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporu ekindeki gösterim ile aynı şekilde, kısmen tahdit içinde kalır şekilde gösterilmiştir.
    Bu haliyle uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını, hava fotoğraflarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur. Bunun yanı sıra Kurşunlu köyünde çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde şehir imar planı çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ilk kez hangi tarihte yapılıp onaylandığı, imar revize çalışmaları yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı araştırılmadığı gibi çekişmeli taşınmaza komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları da getirtilerek değerlendirilmemiştir.
    Bu sebeplerle, Kurşunlu Köyünde çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde şehir imar planı çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ilk kez hangi tarihte yapılıp onaylandığı, imar revize çalışmaları yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı, yapılmışsa buna ilişkin evrak-ı müsbitenin ve imar planı haritaları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemlerine ilişkin işe başlama, işi bitirme, çalışma, sonuçları ilân tutanakları, temyize konu taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları ve dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait (1980-1990-2000’lı yıllara ait) hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarından üretilmiş memleket haritaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler
    arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumları genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek, taşınmazların konumları duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, temyize konu taşınmaz tahdit içinde kalmıyor ise o takdirde, davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak dava açtığına göre 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi uyarınca herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış ormanların yapılacak orman kadastrosu ile her zaman orman sınırları içine alınabileceği ve öncesi itibariyle orman sayılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği gözetilerek eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı temyize konu taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumları saptanmalı;tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu, çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile üç boyutlu inceletilip çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, davacı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez fen, orman ve ziraat bilirkişi tarafından temyize konu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait (1980-1990-2000’lı yıllara ait) hava fotoğrafları topografik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmazlar üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli,
    taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı konusunda fen bilirkişiden rapor alınıp, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten taşınmazın onaylanan imar planı kapsamına alındığı tarihe kadar yirmi yıllık kazanma süresinin hesaplanması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, ... ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/11/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi