8. Hukuk Dairesi 2013/8702 E. , 2014/2678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 2012/194-2012/212
N.. K.. ile Ü.. A.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair Sivas 2. Aile Mahkemesi"nden verilen 19.12.2012 gün ve 194/212 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde tarafların Sivas Aile Mahkemesi"nin 2008/869 Esas ve 2010/343 Karar sayılı kararıyla 13.04.2010 tarihinde boşandıklarını, kararın 31.05.2010 tarihinde kesinleştiğini, tarafların evliliğin devamı sırasında Sivas ilinde bir kooperatife girdiklerini 2000 yılında kooperatifin tamamlanarak konutların teslim edildiğini kooperatifte edinilen bu taşınmazı 29.07.2002 yılında satmak suretiyle Yalova’da 52 ada parselde bulunan Dubleks daireyi satın aldıklarını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 10.000 TL değerinde olmak üzere belirttikleri gayrimenkul üzerindeki edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine ve bu miktarın hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiş, 07.06.2012 havale tarihli dilekçesinde ise eşler arasındaki mal rejiminin tasfiye edilerek dilekçelerinde bildirdikleri taşınmazın edinilmesine vekil edeni tarafından 10.000 TL (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) katkının tasfiye sona ermesinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, boşanma kararının 31.05.2010 tarihinde kesinleştiğini, TMK’nun 178.maddesinde yer alan bir yıllık zamanaşımının geçirilmesinden sonra davanın 06.06.2012 tarihinde açıldığını, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiş, 2002 yılında vekil edeninin Ş..’tan kredi çektiğini evi bu kredi ile aldığını, kooperatifte 2000 yılında edinilen taşınmazın satılması suretiyle dava konusu evin alınmadığını, bu yöndeki iddianın gerçek dışı olduğunu, açıklayarak yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, TMK’nun 178.maddesinde yer alan bir yıllık zamanaşımını geçirmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bir yıllık zamanaşımının geçirilmesinden sonra mal rejiminden kaynaklanan davanın açılması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde 2000 yılında teslim edilen Sivas’taki kooperatif evinin satılmasıyla Yalova’daki 52 ada parselde bulunan dubleks dairenin satın alındığını açıklayarak katkı ya da katılma alacağı isteğinde bulunmuştur. Şayet Sivas’ta kooperatiften edinilen ve 2000 yılında teslim edildiği anlaşılan dairenin satılması sonucu 52 ada parselde bulunan dubleks daire sadece kooperatif evinin satışından gelen parayla alınmış ise eşler arasında 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi gereğince eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen ve satılan daireden kaynaklanan parayla alındığı gözetilerek eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi katkı payına ilişkin olduğunun düşünülmesi gerekmektedir.
Şayet kooperatif evinin satılması suretiyle elde edilen para ve ayrıca çekilen kredi eklenmek suretiyle Yalova’da dubleks daire alınmış ise olayda hem katkı payı alacağı ve hem de katılma alacağı söz konusu olabilecektir.
Bundan ayrı üçüncü seçenek olarak davalı tarafın savunduğu gibi 29.07.2002 tarihinde Yalova’da 52 ada sayılı parselde bulunan dubleks daire Ş..’tan çekilen kredi ile satın alınmış ve kooperatif evinin satılmasından elde edilen para hiç bu dubleks dairenin alımında kullanılmamış ise o taktirde eşler arasında 4721 sayılı TMK’nun 202, 218,219,230,231,232,235 ve 236.maddeleri gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı söz konusu olabilecektir.
Mahkemece, yapılan açıklamalar doğrultusunda deliller toplanmadığı gibi dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden de eşler arasındaki mal rejimi türünün belirlenmesi ve bundan kaynaklanan katkı payı alacağı ya da katılma alacağı olduğu yönünde açık bir nitelendirme yapma olanağı şu aşamada mümkün bulunmamaktadır.
743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağı TMK’nun 5.maddesi yoluyla TBK’nun 146 (eski BK.m.125). maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunmaktadır. Dairenin ilk kararlarında 01.01.2002 tarihinden sonra eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katılma alacağı yönünden TMK’nun 178.maddesinde yer alan bir yıllık zamanaşımı süresi uygulanmakta idi. Ne var ki, HGK’nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararı ile edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma ve değer artış payı yönünden de 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı kabul edilmiş ve Daire de Hukuk Genel Kurulu’nun bu görüşünü benimsemiştir. Bu nedenle Hukuk Genel Kurulu kararının verildiği 17.04.2013 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejimi bakımından 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. Yine TMK’nun 5.maddesi yoluyla Türk Borçlar Kanunun 146.maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi esas alınmaktadır.
Şu halde somut olayda HGK kararı ve Daire uygulaması gözönünde bulundurulduğunda ister katkı payı alacağından veya isterse katılma alacağından kaynaklanan alacak isteği olsun her ikisi bakımından da 10 yıllık zamanaşımı süresi söz konusu olduğundan yerel mahkemenin TMK’nun 178.maddesinden kaynaklanan bir yıllık zamanaşımı süresinden davanın reddine karar verilmesi açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.