18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/17076 Karar No: 2014/14875 Karar Tarihi: 27.10.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/17076 Esas 2014/14875 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bir davada, Kamulaştırma Yasasına göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, ancak davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar verse de Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün kararını hatırlatarak kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren yargılamanın Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edildiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da bu hak ihlalini dikkate alarak, kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına yönelik düzenleme getirmiştir. Kararda açıkça belirtilen kanun maddeleri şunlardır: Anayasa'nın 35. maddesi, Kamulaştırma Yasası 4650, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ve 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkra.
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/17076 E. , 2014/14875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemes"inin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar acele el
koyma dosyasındaki bedel, tesbit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edildikten sonra aradaki farka faiz uygulanması gerektiğinden ve bu hususun düzeltilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin sonuna gelmek üzere “tesbit edilen 504.453,40 TL kamulaştırma bedelinden ilk kararda tesbit edilen 490.018,00 TL nin mahsubu ile fark bedeli olan 14.435,40 TL bedele 21.10.2011 gününden itibaren ikinci karar tarihi olan 05.06.2014 tarihine kadar yasal faizi ile birlikte davalılara ödenmesine ve ilk kararda tesbit edilen 490.018,00 TL bedelden, acele el koyma dosyasında davalılara ödenen 422.391,00 TL mahsup edildikten sonra geriye kalan 67.627 TL"ye 21.10.2011 gününden itibaren ilk karar tarihi olan 05.06.2012 tarihine kadar yasal faizi ile birlikte davalılara ödenmesine” ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin tamamen hükümden çıkarılması suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.