Esas No: 2016/318
Karar No: 2016/9790
Karar Tarihi: 22.12.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/318 Esas 2016/9790 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/06/2015 tarih ve 2014/468-2015/476 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/216 Esas sayılı davada davacı ... vekili ile birleşen .... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/986 Esas sayılı dosyasında davacı ... A.Ş. ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20/12/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen (... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi) davada davacı ... vekili Av. ...i dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı ... vekili asıl davada, müvekkilinin dava dışı ... Turizm Yatırımları ve Tic. AŞ"nin %11 pay sahibi olup davalıların ise şirketin yöneticileri olduğunu, şirketin 2010 ve 2011 yılı bilançosu incelendiğinde 31.12.2010 tarihinde 15.739574,40 TL olan şirket aktif varlıklar toplamının 30.06.2011 tarihinde yapılan ara bilançoda 7.105.095,29 TL"ye düştüğünü, şirketin değerlerinin 8.634.479,00 TL(%55oranında) azaldığını, %11 pay sahibi olan müvekkilinin hissesinin değerinin de buna orantılı olarak azaldığını, 2010 yılı bilançosuna göre şirketin hesaplarında bulunan 8.441.272,99 TL"nin şirket yöneticileri ... ve ... tarafından şirketin banka hesaplarından çekilerek kendi hesaplarına aktarıldığını ve “ortakların şirkete borcu” olarak şirket defterlerine kaydedildiğini, şirket yöneticisi ... ve ... tarafından borç olarak alınan bu paranın şirkete ödenmesi gerekirken 13.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa kapsamında kanunen kabul edilmeyen giderlere aktarılmak suretiyle ticari defter ve kayıtlardan silindiğini, müvekilinin rızası olmadan yapılan bu işlemin şirketi ve müvekkilini zarara uğrattığını, şirket hesaplarından çekilen bu paraların şirket işlerinde kullanılmadığını, davalı yöneticilerin TTK"nın 336. maddesi uyarınca sorumlu olduklarını, davalı ... ve ... söz konusu işleme ses çıkarmadıkları gibi şirketi zarara uğratan bu işlemi bildirim yükümlülüklerini de yerine getirmeyerek kusurlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak şirket kasasına ödenmesine, buna karar verilmediği taktirde müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, davacının işlem tarihinde pay sahibi olduğunu kanıtlaması gerektiğini, davalı ..."in zarar doğurduğu iddia edilen işlemin gerçekleştiği 30.06.2011 tarihinde yönetim kurulu üyesi olmadığını, 6111 sayılı Yasa"ya dayanılarak müvekkillerinin bilgisi dışında gerçekleştirilen beyanname verilmesi işleminin usulsüz olduğunun iddia edilmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, zarar doğurduğu iddia edilen olayın gerçekleştiği tarihte davacının pay sahipliği bulunmadığını, davacının iddiasına konu zararın gerçek bir zarar olmayıp gerçek durumun 6111 sayılı Kanun gereği muhasebe ve vergi açıdan düzeltilmesinden ibaret olduğunu, dava konusu yapılan ortaklara borç olarak verilmiş gösterilen paranın geçmiş dönemde satılmış olan şirket gayrımenkulünün satışından elde edilen gelirin bir kısmının şirket adına yeni yatırımlarda kullanılmasından sonra arta kalan bakiyenin ortaklara örtülü kar payı olarak dağıtılmasından ibaret olduğunu, şirket vergiden kaçınmak amacıyla reel kârını düşük gösterip gayrımenkul satışından elde edilen gelirin yatırım ve sair giderler için harcanmasından arta kalan kısmı kar dağıtımı olarak göstermek yerine ... ve ..."e hisseleri oranında peyder pey borç vermiş gibi gösterilip bu şekilde muhasebeleştirildiğini, o tarihten beri borç olarak görünen durum gerçeği yansıtmadığı için 6111 sayılı Yasa kapsamında “kanunen kabul edilmeyen gidelere” aktarılmak suretiyle gerçeğe uygun hale getirilerek düzeltildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2011/986 E sayılı dosyanın davacısı ... Turizm Yatırımları Ve Tic. A.Ş murakıbı ..., asıl davada ileri sürülen iddialara benzer iddialarla şirketin davalı yönetilerce zarara uğrara uğratıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL"nin şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, birleşen davanın reddini istemiştir.
Birleşen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/216 E. sayılı dosyanın davacısı ... vekili, müvekkilinin davalı şirketin %11 oranında hissedarı olup 03/08/2011 tarihli olağan genel kurul toplantısında ibra oyu kullandığını, ancak müvekkilinin daha sonra murakıplardan ...."ın çekmiş olduğu 18/07/2011 tarihli ihtarnamesi ile “murakıb ... .."ın 2010 yılı ile ilgili imzalamış olduğu murakıp raporunun kendisi tarafından sehven imzalanmış olduğunu belirttiğini” öğrendiğini, yine müvekkilinin genel kurul toplantısının diğer murakıb ..."e haber verilmeden yapıldığını öğrendiğini, müvekkilinin yapmış olduğu araştırma sonucunda diğer murakıb ..."ten genel kurul toplantısında görüşülerek ibra olunan bilançonun gerçeği yansıtmadığını, borçla ilgili bir açıklama yapılmadığını, borca faiz yürütülmesi gerekirken yürütülmediğini, bu nedenle 31/12/2010 tarihi itibarı ile şirket ortaklığının borcunun aslında daha fazla olduğunu öğrendiğini, murakıb ..."ın çekmiş olduğu ihtarnameden genel kurul toplantısından sonra haberdar olduğunu, TTK"na göre bilançonun gerçeği yansıtmaması durumunda ibranın gerçerli bir ibra kararı olmayıp yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, 03/08/2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan ibra kararının hükümsüz olduğunun tespiti ile anılan ibra kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada ... AŞ"nin 26/12/2007 tarihinden 28/11/2011 tarihine kadar ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde ..."ın şirket ortağı olduğuna ve yönetim kurulunda bulunduğuna ilişkin hiçbir karar alınmadığı, sicile tescil edilmediği, ..."ın şirket yönetim kurulu toplantılarının hiçbirinde adının geçmediği, davacı şirketin ortağı olduğuna dair hiçbir kayıt bulunmadığı, sadece .... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/851 E. sayılı davanın açılmasından sonra mahkemece verilen 13/10/2011 tarihli tedbir kararı üzerine vekili Av.... tarafından 14/11/2011 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen 21/10/2011 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında bulunduğu, 21/10/2011 tarihi öncesindeki genel kurul toplantılarında bulunmayan, adı geçmeyen ..."ın işbu davayı açmadan önce ..."den hisse devralarak şirket ortağı olduğu, asıl dava konusu işlemlerin gerçekleştiği tarihte ..."ın şirket ortağı olmadığı, ... tarafından açılan kanıtlanamayan alacak davasının reddi gerektiği, birleşen .... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/986 E. sayılı dosya yönünden 25/02/2011 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 6111 sayılı kanunun 11/a maddesinde "31/12/2010 tarihi itibarı ile düzenleyecekleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklardan alacaklı bulunduğu tutarlar ile arasındaki net alacak tutarlarını kanunun yürürlük tarihini takip eden 3 ayın sonunda vergi dairelerine beyan etmekle, kayıtlarını düzeltebilirler" denildiği, bu maddenin uygulanması zorunluluğu olmadığından davalı yönetim kurulu başkanı ..."in kendi keyfi uygulaması ile yapılmış bir işlemden dolayı ..."in şirkete olan borçlarını bilanço ve defterler üzerinden kapatmış olduğu, diğer yönetim kurulu üyesi olan oğlu ..."in de menfaatine olarak 3.544.282,00 TL"sinin sıfırlandığı, bu haliyle kanunun yürürlüğe girmesinden önceki bu işlemlerden dolayı o tarihte yönetim kurulu üyesi dahi olmayan ..."e sorumluluk yükletilemeyeceği, zarar doğurduğu iddia edilen işlemin yapıldığı 30/06/2011 tarihli yönetim kurulunda davalı ... bulunmadığından kendisine sorumluluk yükletilemeyeceği, 6111 sayılı Kanunun kapsamında olan ve uygulandığı dönemi kapsayan şirketin büyük ortaklarından davalı ... %54 ve dava dışı ... ise %45 ortak olup, şirkete borçlanmış göründükleri toplam rakam ile şirketteki hissedarlık oranları doğru orantılı olup, yapılmış olan işlemin aslında örtülü bir kar dağıtımı olduğunun anlaşıldığı, 6111 sayılı Yasa hükmü karşısında davacı ... AŞ tarafından açılmış tazminat davasının reddi gerektiği, birleşen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/216 E. sayılı 03/08/2011 tarihli genel kurul kararının iptali davasında bilançonun gerçeği yansıtmadığı iddiasının somut bilgi ve belgelere dayanmadığı, incelenen mali tablolar ve defter kayıtlarına göre hazırlanan kurumlar vergisi ekinde sunulan mali tablolar arasından herhangi bir farklılığa rastlanmadığı ve birbirine uygun oldukları gerekçesiyle davacı ... vekili tarafından açılan asıl dava kanıtlanamadığından ve yerinde görülmediğinden reddine, davacı ... AŞ murakıbı ... tarafından açılan ve asıl dava ile birleşen .... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/986 E.sayılı dava kanıtlanamadığından reddine, davacı ... tarafından ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/216 E. ile açılan genel kurulda alınan ibra kararının iptaline ilişkin dava ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/216 E.sayılı davada davacı ... vekili ile birleşen .... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/986 E.sayılı dosyada davacı ... AŞ murakıbı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve birleşen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/216 E.sayılı dava dosyasına konu genel kurulda alınan ibra kararı açık ibra olmayıp, ilgili yönetim kurulu üyelerinin eylemlerinin açılan sorumluluk davasında değerlendirilecek olmasına göre davacı ... vekilinin birleşen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/216 E. sayılı dosyaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı ... tarafından açılan asıl dava, anonim şirket ortağının açtığı sorumluluk davası olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı ... vekili, müvekkilinin ... Turizm Yatırımları ve Tic. AŞ"nin %11 pay sahibi olup davalıların ise şirketin yöneticileri olduğunu, 2010 yılı bilançosuna göre şirketin hesaplarında bulunan 8.441.272,99 TL"nin şirket yöneticileri ... ve ... tarafından şirketin banka hesaplarından çekilerek kendi hesaplarına aktarıldığını ve “ortakların şirkete borcu” olarak şirket defterlerine kaydedildiğini, şirket yöneticisi ... ve ... tarafından borç olarak alınan bu paranın şirkete ödenmesi gerekirken 13.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa kapsamında kanunen kabul edilmeyen giderlere aktarılmak suretiyle ticari defter ve kayıtlardan silindiğini ve bu surette şirketin ve müvekkilinin zarara uğratıldığını iddia etmiştir. Mahkemece, asıl dava konusu işlemlerin gerçekleştiği tarihte ..."ın şirket ortağı olmadığı ve ... tarafından açılan davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiş ise de TTK"nın 309 ve 336. maddelerinin ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin diğer hükümlerin incelenmesinde görüleceği üzere gerek şirketin zarara uğraması gerekse pay sahipleri ve şirket alacaklılarının zarara uğraması halinde dava açma hakkı pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına tanınmıştır. Başka bir ifade ile dava tarihinde pay sahibi ve alacaklı olmayan kişilerin dava açma hakkı bulunmamaktadır (Dairemizin 23.02.1988 tarih, 1988/4114 E. 1989/1057 K. sayılı ilamı, Gönen ERİŞ, Ticari İşletme ve Şirketler Hukuku, Cilt 2, 4. Baskı, syf.1656, Poroy/Tekinalp/Çamoğlu-Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, 11.bası syf.353).
Davacı vekili, müvekkilinin 2002 yılından itibaren şirketin ortağı olduğunu, genel kurullara katıldığını, şirket hisselerinin hamiline yazılı olup, müvekkilinin elinde bulunan hisse sentlerinin bir kısmının dava açılırken mahkeme kasasına ibraz edildiğini, birleşen 2013/216 E.sayılı dava dosyasına konu 03.08.2011 tarihli genel kurula da katıldığını, hazirun cetvelinde ortak olarak göründüğünü ve dava açma hakkı bulunduğunu iddia etmiş olmakla mahkemece, davacı ..."ın işbu davanın açıldığı tarihte ortak olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gibi, davalı ... vekilinin davaya cevabında, dava konusu yapılan ve ortaklara borç olarak verilmiş gösterilen paranın geçmiş dönemde satılmış olan şirket gayrımenkulünün satışından elde edilen gelirin bir kısmının şirket adına yeni yatırımlarda kullanılmasından sonra arta kalan bakiyenin ortaklara örtülü kar payı olarak dağıtılmasından ibaret olduğunu, şirket vergiden kaçınmak amacıyla reel karını düşük gösterip gayrımenkul satışından elde edilen gelirin yatırım ve sair giderler için harcanmasından arta kalan kısmı kar dağıtımı olarak göstermek yerine ... ve ..."e hisseleri oranında peyder pey borç vermiş gibi gösterilip bu şekilde muhasebeleştirildiğini, o tarihten beri borç olarak görünen durum gerçeği yansıtmadığı için 6111 sayılı Yasa kapsamında “kanunen kabul edilmeyen gidelere” aktarılmak suretiyle gerçeğe uygun hale getirilerek düzeltildiğini savunması karşısında mahkemece, bu savunmanın TTK"nın 309. ve 336. maddeleri kapsamında yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri ve TTK"nın kâr payı dağıtıma ilişkin hükümleri uyarınca doğuracağı sonuçlar konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadan asıl davanın kanıtlanamadığı yönündeki red gerekçesi de yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Birleşen 2011/986 Esas sayılı dava dosyasında davacı şirket tarafından açılan sorumluluk davası ile iligili olarak da mahkemece, “...6111 sayılı Yasa"nın 11/a maddesinin uygulanması zorunluluğu olmadığından davalı yönetim kurulu başkanı ..."in kendi keyfi uygulaması ile yapılmış bir işlemden dolayı ..."in şirkete olan borçlarını bilanço ve defterler üzerinden kapatmış olduğu, diğer yönetim kurulu üyesi olan oğlu ..."in de menfaatine olarak 3.544.282,00 TL"sinin sıfırlandığı, 6111 sayılı Kanunun kapsamında olan ve uygulandığı dönemi kapsayan şirketin büyük ortaklarından davalı ... %54 ve dava dışı ... ise %45 ortak olup, şirkete borçlanmış göründükleri toplam rakam ile şirketteki hissedarlık oranları doğru orantılı olup, yapılmış olan işlemin aslında örtülü bir kar dağıtımı olduğunun anlaşıldığı, 6111 sayılı Yasa hükmü karşısında davacı ... A.Ş. tarafından açılmış tazminat davasının reddi gerektiği...” kabul edilerek şirket tarafından açılan sorumluluk davasının reddine karar verilmiş ise de davalı ... vekilinin verdiği cevap dilekçesindeki beyanları dikkate alındığında mahkemece, birleşen dosya yönünden de bu savunmanın TTK"nın 309. ve 336. maddeleri kapsamında yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri ve TTK"nın kar payı dağıtıma ilişkin hükümleri uyarınca doğuracağı sonuçlar konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadan savunmaya da uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile şirket tarafından açılan davanın da kanıtlanamadığından reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin birleşen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/216 E. sayılı dosyasına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle asıl davada verilen kararın davacı ... yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... Turizm Yatırımları ve Tic. A.Ş. vekilinin birleşen 2011/986 E. sayılı davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle anılan kararın davacı şirket yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalılardan alınıp davacı ..."a verilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 26,20 TL harcın temyiz eden birleşen davada davacı ..."a iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden birleşen davada davacı ... Turizm Yatırımları ve Tic. A.Ş"ye iadesine, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.