17. Ceza Dairesi 2015/11580 E. , 2016/1486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, şantaj
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesi neticesinde;
Sanık hakkında TCK"nın 59. maddesi ile indirim yapılırken hapis cezasının 5 yıl 2 ay 6 gün yerine 4 yıl 14 ay 6 gün olarak eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... ve müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesi neticesinde;
Sanığa yüklenen 765 sayılı TCK"nın 192. maddesinde düzenlenen şantaj suçunun gerektirdiği cezanın yasada belirtilen türü ve üst sınırına göre; dava, 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresine tabi bulunmakla suç tarihi olan 06/09/2004 tarihinden inceleme tarihine kadar bu sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 08.02.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
1-Diğer sanık ..."in aşamalardaki savunmaları, sanıklar arasındaki bağlantı, tanıklar ..., ..., ... ve ... ile bilgisine başvurulan diğer kişilerin beyanları, oluş şekli ve dosyadaki esas alınması gerekli öteki bilgiler ile belgeler karşısında; sanık ..."in eyleminin TCK"nm 165. maddesi kapsamında gerçekleştiği,
2-Çoğunluğun kabulüne göre ise; katılan sanık ..."nın 20.12.2006 tarihli duruşmada, zararı ödemek isteyen sanıkların kendisinin bildirdiği zarar miktarı olan 22.000,00 YTL tutarında senedi verdiklerini, senedin kendisinde olduğunu söylediği, katılan ..."nın 09.05.2007 tarihli beyanında eşinin ..."da bulunması nedeniyle senedi gelecek celse ibraz edeceğini belirttiği, ancak senedin mahkeme sunulmadığı, ..."nın bozmadan sonraki 29.12.2010 tarihli beyanında ise sanığın ..."e verdiği iki adet senedi iade ettiklerini, sanığın da bunları yırttığını beyan ettiği anlaşılmakla; bu beyanlar karşısında TCK"nın 168. maddesinin uygulanma yeri bulunduğu düşünceleriyle sayın çoğunluğun (1) sayılı onama kararına katılmıyoruz. 09.02.2016