Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/7767 Esas 2018/5350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7767
Karar No: 2018/5350
Karar Tarihi: 12.07.2018

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/7767 Esas 2018/5350 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/7767 E.  ,  2018/5350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 50/1-a ve 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Sanığın suç tarihleri arasında katılan şirkette satış elamanı olarak çalıştığı, çalıştığı dönem içerisinde şirket müşterilerine mal satmadığı halde satılmış gibi fatura düzenlediği, gerçekte satmadığı malları da başka kişilere satttığı, alınan bilirkişi raporuna göre şirkete ait 10.709.67 TL para üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunduğu, bu surette hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunması, katılan vekili beyanları, tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kabul kararında her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçun birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere mahkemece dayanılan, suçun işleniş biçimi ve failin kastının ağırlığı gerekçelerine göre, temel hürriyeti bağlayıcı cezanın tayininde 5237 sayılı TCK"nın 3. ve 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler ve suça konu değer esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt ve üst sınırlar arasında makul bir belirleme yapılması gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak cezasının alt sınırdan tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    -Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz başvuruları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 GÜN", “100 GÜN” ve “2.000 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", “4 GÜN” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.