10. Hukuk Dairesi 2015/20881 E. , 2017/7363 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dava; 15.10.2012 tarihinde, sigortalının davalı .iş makinalarının bakımı ve onarımı atölyesinde, kazalının 7-8 m ötesinde kepçe kazıcı ucu ile ilgili tamirat yapılırken kopan demir parçasının sigortalının sol gözüne isabet etmesi nedeniyle kazalanması sonucu, sigortalıya bağlanan peşin değerli gelir, geçici işgöremezlik ödeneği ve tedavi giderinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, olayda; davalı işveren Tunceli Belediye Başkanlığının dava dışı ....... kusuruyla birlikte %75, sigortalıyı %25 kusurlu bulan bilirkişi raporu esas alınarak 5510 sayılı Yasa"nın 21/1. maddesi kapsamında davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Hal böyle olunca Mahkemece hükümde davada kabul edilen miktar toplamı belirtilmekle birlikte talep konusu olan toplam Kurum zararını oluşturan alacak kalemleri olan peşin değerli gelir, geçici işgöremezlik ödeneği ve tedavi giderine işleyecek faiz başlangıç tarihlerini belirtmeyerek hükme esas alınan hesap bilirkişi raporuna yapılan atıfla, raporda hesaplanan bedellere yine raporda belirtilen tarihlerden itibaren faiz işletilmesi yönünde verilen karar, yukarıda belirtilen yasa hükmüne açıkça aykırıdır.
2-Mahkemenin gerekçesinde davalı ... Başkanlığının sorumluluğunun dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesinin 1. fıkrası gereği olmasına rağmen davanın yasal dayanağının Borçlar Kanununun 49. maddesinde belirtilen haksız fiil hükümleri gereği olduğunun belirtilmesi ile dava dışı........ yine hatalı değerlendirme yapılarak 5510 sayılı yasanın 21. maddesindeki teselsül hükümleri gereği sorumlu olacağı gözetilmeden Borçlar Kanunun 66. maddesinde öngörülen adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi de isabetsizdir.
Ne var ki bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün 1. bendinin silinerek yerine “Davanın kabulü ile, 90.432,74 TL toplam Kurum zararının; 86.284,69 TL gelir yönünden onay tarihinden, 2.823,33 TL geçici iş göremezlik ödeneği yönünden ödeme tarihinden, 1.324,72 TL tedavi giderleri yönünden sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcük ve rakamlarının yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......