11. Hukuk Dairesi 2020/4877 E. , 2021/818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.12.2018 tarih ve 2018/1154-2018/1313 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 02.02.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ...ile davalı vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile dava dışı Kaya Hizmet Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi nedeniyle dava dışı şirketin vermesi gerektiği teminat nedeniyle davalı bankadan alınan kesin teminat mektubunun davacıya verildiğini, dava dışı şirketin edimini yerine getirmediğinden bahsedilen kesin teminat mektubunun nakde çevrilmesinin istenilmesi üzerine davalı bankanın teminat mektubu bedelini tamamen ödemesi gerekirken kısmen ödeme yaptığından bakiye kısmın tahsili için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı idarenin dava dışı ihale yüklenicisinin SGK"ya olan 14.613,98 TL borcu bulunduğunu belirterek tazmin talebinde bulunması üzerine bu miktarın bildirilen hesaba havale edildiğini, teminat mektubuna konu sözleşme nedeniyle dava dışı ihale yüklenicisi firmanın borçlu olduğuna yönelik gerekli bilgi ve belgeler sunulmadığından bakiye kısma yönelik tazmin talebinin davalı banka tarafından karşılanmasının gerekmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya göre, davalı bankanın teminat mektubu bedelini ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin 45.386,02 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20"si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, banka teminat mektubunun nakde çevrilmesi isteğinin reddedilmesi üzerine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun (1) sayılı Tarifesinin Yargı Harçları bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III-1/a madddesinde, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68,31 oranında nisbi harç alınacağı düzenlenmiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer 45.386,02 TL olduğundan, alınması gereken karar ve ilam harcı 3.100,31 TL olması gerekirken eksik olarak 1.707,75 TL harca hükmedilmesi doğru değildir. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmesi gerekir. Kamu düzeni, aleyhe bozma yasağının istisnalarındandır. Bu itibarla mahkeme kararının hükmedilen karar ve ilam harcının eksik olması nedeniyle bozulması gerekmekte ise de, bu bozma nedeni yeni bir yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 3. maddesindeki "1.707,75" rakamları çıkarılıp yerine "3.100,31" rakamları yazılarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3. maddesindeki "1.707,75" rakamları çıkarılıp yerine "3.100,31" rakamları yazılarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 3,050.00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.325,24 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.