16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5784 Karar No: 2016/6254 Karar Tarihi: 02.06.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/5784 Esas 2016/6254 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/5784 E. , 2016/6254 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 33 ada 183 parsel sayılı 4.700,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ..., taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı ... Müdürlüğü ve .... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, dahili davalı ... aleyhine açılan davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca orman dışına çıkarılan taşınmazda fiili kullanıcının kim olduğunun belirlenmesine ilişkin 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna ilişkin olup, bu tür davalarda taşınmaz veya taşınmaz bölümünün fiili kullanıcısının kim olduğunun belirlenmesi esastır; ikinci keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler ile ilk keşifte dinlenen davacı tanığı ve davalı tanıklarından .... ve ....."nin çekişmeli bölümün davacı tarafından kullanıldığını, davacının dava konusu yere ağaç diktiğini beyan etmiş olmalarına göre bu yerin evveliyatı itibari ile ..."nin kullanımında olmasının bir önemi olmayıp, Mahkemece de tespit tarihinden geriye doğru 8-10 yıl davacının kullanımının kabul edildiği nazara alındığında, davacının fiili kullanımında olan taşınmaz bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetli değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.