23. Hukuk Dairesi 2014/7564 E. , 2014/6541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2013/144-2013/169
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, davalılardan İ.. Ö.."un, diğer davalı kooperatifin ortağı iken ihraç edildiğini, davalı kooperatifin ise İ.. Ö.."un hissesini davacıya devrettiğini, davacının tüm edimlerini yerine getirdiğini, bu duruma rağmen davalı İ.. Ö..’un açtığı ihraç kararının iptali davası sonunda ortaklığa döndüğünü, sonrasında davacı ve davalı kooperatif aleyhine açtığı dava sonunda kur"ada davacı adına isabet eden dairenin tapusunun iptali ile İ.. Ö.. adına tesciline karar verildiğini, daire bedelinin 80.000,00 TL olduğunu, davacının bu daireye yaptığı faydalı imalatların bedelinin ise 40.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, 80.000,00 TL’nin davalı kooperatiften, 40.000,00 TL’nın davalı İ.. Ö..’dan temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davacının davalı kooperatife yaptığı ödeme toplamı 3.703,90 TL"yi davalı kooperatiften, yaptığı faydalı imalatlar bedeli 7.397,69 TL"yi davalı İ.. Ö.."dan talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile, asıl davada davalı İ.. Ö.. tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 21.05.2012 tarih 779 E., 3465 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, dava dilekçesiyle, davacıya tahsis edilen konut yerine başka konut tahsis edebilecek olması halinde, bu konutun tahsis edilmesi istendiğine göre, tahsisi mümkün konut bulunup bulunmadığının araştırılmasının gerektiği, konutun bulunmaması halinde, bu tür davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama şekline göre tazminat hesabının yapılması gerektiği; 1-Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değerinin saptanması, 2-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değerinin bulunması, 3-Bundan sonra, yukarıda (1) numaralı bentte bulunan değerden (2) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiklerinin ortaya çıkarılması, 4-Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentilerinin (2) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarının da güncelleştirilmesi, 5-Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (2) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (3) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiğinin orantı kurallarına göre tespit edilmesi, sonuç olarak, (4) numaralı bentte bulunan miktarın, (3) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (4) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak değerin, davacı ortakça talep edilebileceği, ayrıca davacı taraf, davalı İ.. Ö.. adına tescil edilen konuta yaptığı faydalı imalat giderini talep ettiğine göre, yapılan faydalı imalatların dava tarihi itibariye değeri tespit edildikten sonra, yıpranma payı indirilerek belirlenecek meblağa hükmedilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Dairemizin bozma ilamından sonra açılan birleşen davada davacı vekili, asıl dava konusu ettikleri daire bedelinin 86.764,40 TL olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, 6.764,40 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davanın kısmen kabulü ile 80.000,00 TL"nin davalı kooperatiften, 8.100,00 TL"nin davalı İ.. Ö.."dan tahsiline, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Birleşen davada davacı tarafça dairemizin bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporu tespitlerine dayalı olarak belirlenen 86.764,40 TL"nin asıl davada talep edilmeyen 6.764,40 TL"lik kısmının tahsili istenmiştir. Davacı tarafça, 15.12.2009 tarihinde açılan asıl davada daire rayiç değerinin 80.000,00 TL olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmaksızın talepte bulunulmuştur.
Davacı, dava açarken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış ise dava, tam dava sayılır. Yani, davacı davasını dayandırdığı vakıalardan doğan alacağının tümünü dava etmiş sayılır. Davacının alacağının dava dışında kalan başka bir kesimi bulunsa da, davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından, dava dışı bıraktığı kısımdan zımnen feragat etmiş sayılır.
Bu durumda mahkemece, asıl davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı ve dava dışı kalan kısımdan zımnen feragat ettiği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
2) Asıl davada davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu dairemizin bozma ilamında formüle edilen hesaplama ilkesinin aşamaları yönünden denetime elverişli değildir.
Öte yandan, mahkemece dava konusu dairenin, davalı kooperatifçe ortaklara tahsis edildiği şekliyle dava tarihindeki rayiç değerinin, davacının dava dilekçesindeki kabulü de gözetilerek saptanması gerekirken, davacı tarafından yapılmış olduğu uyuşmazlık konusu olmayan imalat bedelinin dahil edilmesi suretiyle dairenin rayiç değeri hesaplanmış, davalı kooperatifin, davacı üyenin ödemeleri konusundaki itirazları karşılanmamıştır. Bu durumda mahkemece, kooperatif uygulamaları konusunda uzman bilirkişiden, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda ve dairemiz bozma ilamında açıklanan hesaplama ilkesine uygun olarak, davalının itirazlarını cevaplandıracak şekilde ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınmak suretiyle oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan