Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/590 Esas 2014/3013 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/590
Karar No: 2014/3013
Karar Tarihi: 17.02.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/590 Esas 2014/3013 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir bankanın, müşterek borçlu kefil olarak adlandırılan davalıdan kredi hesabı ve kullanılan krediden kaynaklanan alacak ve iade edilmeyen 26 adet çek yaprağından kaynaklanan depo bedelinin tahsili için açtığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle açılmıştır. Davalı vekili, takibe konu kredi sözleşmesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, takip konusu kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu kefil imzasının davalının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın ve kötüniyet tazminatı talebinin reddedilmesine karar vermiştir. Ancak Adli Tıp Kurumu raporu sonucunda imzaların davalıya ait olmadığı belirlenmiştir ve bankanın sözleşmeye imzalar atılırken gerekli dikkat ve ihtimamı göstermek mecburiyetinde olduğu vurgulanmıştır. Bu nedenle, mahkeme kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermek yerine, bankanın kötüniyetli hareket ettiği kabul edilerek kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 111, 112, 126, 127, 129, 131, 132, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 367.
19. Hukuk Dairesi         2014/590 E.  ,  2014/3013 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 01/10/2013
    NUMARASI : 2012/521-2013/285

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, dava dışı borçlu şirkete açılan kredi hesabı ve kullandırılan krediden kaynaklanan alacak ile iade edilmeyen 26 adet çek yaprağından kaynaklanan depo bedelinin müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu iddia edilen davalıdan tahsili amacıyla girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davalı vekili; takibe konu kredi sözleşmesindeki imzaların müvekkili davalıya ait olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda; takip konusu kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla atılan imzaların davalının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın ve davacı banka takibinde kötüniyetli olmadığından kötüniyet tazminatı talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu genel kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu müteselsil kefil imzalarının davalıya ait olmadığı Adli Tıp Kurumu raporuyla saptanmıştır. Bir güven kurumu olan davacı banka sözleşmeye imzalar atılırken imzaların atan kişiye aidiyeti noktasında gerekli dikkat ve ihtimamı göstermek mecburiyetindedir. Buna göre kredi sözleşmesindeki imzaların davalıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olan davacı bankanın icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilerek kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken gerekçeleri gösterilmeden kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.