23. Hukuk Dairesi 2014/4110 E. , 2014/6535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2011/139-2013/273
Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl S.. C.. ve vekili Av. K.. K.."un gelmiş, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında müvekkiline ait iki parselde dava dışı önceki yüklenici tarafından başlanılan inşaatın tamamlanması konusunda 10.09.2008 ve 30.04.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin düzenlendiğini, sözleşme uyarınca müvekkiline ait bağımsız bölümlerin 15.07.2009 tarihinde teslimi gerekirken teslim edilmediğini, eksik ve kusurlu işler bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 98.000,00 TL eksik ve kusurlu işler bedeli, 10.000,00 TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 108.000,00 TL maddi ve 2.500,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 15.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 30.04.2009 tarihli sözleşmedeki tüm edimlerini yerine getirerek bağımsız bölümlerin davacıya teslim edildiğini, davacının 2 yıldır kira geliri elde ettiğini, müvekkiline verilmesi gereken bağımsız bölümlerin ihtara rağmen verilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının payına isabet eden 2590 parsel 1 no"lu bağımsız bölümün satılması, 2 no"lu bağımsız bölümün kiraya verilmesi, 2591 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 2 no"lu bağımsız bölümlerinin teslim tarihinden önce satılması ve 3 no"lu bağımsız bölümde de davacının oturması nedeniyle gecikme tazminatı isteminin yerinde olmadığı gibi manevi tazminat koşullarının da oluşmadığı, davacıya ait bağımsız bölümler ile ortak alanlarda 122.846,00 TL eksik ve kusurlu iş bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 98.000,00 TL eksik ve kusurlu iş giderim bedelinin temerrüt tarihi olan 15.08.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, gecikme tazminatı ile manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Taraflar arasında düzenlenen 30.04.2009 günlü sözleşmede, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin tesliminde gecikme halinde ödenecek tutarın cezai şart niteliğinde olduğu açıkça kabul ve hüküm altına alınmıştır. Kararlaştırılan cezai şart da BK"nın 158/2. (TBK"nın m. 179/2.) maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğindedir. Aynı hüküm gereğince eserin teslimi sırasında, ifa çekincesiz olarak kabul edilmiş ise artık cezai şart talep edilemez. Somut uyuşmazlıkta ise, arsa sahibinin bağımsız bölümlerinin dava tarihinden önceki tarihte teslim aldığı saptanmış, ancak teslim sırasında ihtirazi kayıt ileri sürüldüğü kanıtlanamamıştır. Bu itibarla, cezai şart isteminin anılan gerekçe ile reddi gerekirken sözleşmedeki hükmün gecikme tazminatı olarak değerlendirilerek ve bu halde dahi satış ve kiralama tarihleri belirlenerek buna göre gecikme tazminatının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken şartları oluşmadığından bahisle gecikme tazminatının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davadaki istek kemlerinden biri de eksik ve kusurlu işler giderilme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna istinaden 2590 parsel sayılı taşınmazdaki 1 adet villa için 11.590,00 TL ve 2591 parseldeki 3 adet villa için 37.979,00 TL ve ortak alanlar için 73.000,00 TL olmak üzere toplam 122.846,00 TL eksik ve kusurlu işler giderilme bedeli hesaplanmış, bu rapora itibar edilerek ancak taleple bağlı kalınmak suretiyle hüküm kurmak yoluna gidilmiştir. Yapılan hesap şekline davacı vekilince itiraz edilmemiş, yani 2590 parseldeki 1 villa ile 2591 parseldeki 3 villa olmak üzere toplam 4 adet bağımsız bölüm için hesap yapılmasını davacı yan benimsemiş bulunmaktadır. Ne var ki bilirkişi kurulu tarafından ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işler yönünden hesaplanan 73.000,00 TL., mahkemece gerekçe kısmında toplam bedel içinde aynen benimsenmiştir. Oysa Yargıtay"ın kökleşmiş içtihatlarında da belirtildiği üzere, arsa sahiplerinin ortak alanlar için ancak, belirlenecek eksik ve kusurlu işler bedelinden sadece kendi paylarına isabet eden kısmın bedelini talep edebilirler. Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin hesap yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bunun yanında eksik ve kusurlu işler giderilme bedeline hükmedilmekle birlikte hesabın dava tarihindeki rayiç değerler üzerinden yapılmasına rağmen, dava tarihinden geriye gidilerek hüküm altına alınan bedel yönünden temerrüt oluşturmayan 15.08.2009 tarihinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle davacı yararına sebepsiz zenginleşme yaratacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Son olarak, davacı tarafça yaptırılan delil tespiti giderlerinin 22.03.1976 tarih 1976/1 Esas, 1976/1 Karar sayılı İBK uyarınca yargılama giderleri kapsamında olmasına rağmen, mahkemece anılan giderlerin yargılama giderlerinin hesap ve paylaştırılmasında dikkate alınmaması da doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle taraflar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına, BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.