11. Hukuk Dairesi 2020/5079 E. , 2021/817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 08.12.2017 tarih ve 2015/285 E. - 2017/816 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 18.01.2019 tarih ve 2018/505 E. - 2019/5 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmalı olarak, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 02.02.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmeleri nedeniyle davalının da kefaleti ile meri teminat mektubundan kaynaklanan kredi tesis edilmek suretiyle gayri nakdi kredi ve çek kullandırıldığını, sözleşme gereği ödenmesi gereken tutarların davalıya ihtarname ile bildirildiğini, ihtara rağmen ödemeyen davalı hakkında başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı bankaya şahsi kefaletinin ve taahütünün olmadığını, dava dışı borçlu şirket ile ilişkisinin 18.12.2008 tarihinde sonlandığını, bu tarih itibariyle bankalara herhangi bir borcunun bulunmadığını,18.06.2013 ve 10.12.2013 tarihli teminat mektuplarının paraya çevrilmediğini bu nedenle davacının muaccel alacağı bulunmadığını çek yaprağından davalının sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhinekötüniyet tazminatı istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu genel ve süresiz çerçeve kredi sözleşmesine dayalı olarak banka tarafından asıl borçlu şirkete teminat mektubu tahsis edildiği ve çek karnesi verildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalı kefilin çek yapraklarından kaynaklanan herhangi bir taahhüdüne yer verilmediği gibi icra takibinde de bu konuda davalıdan bir talep bulunmadığından çek garanti tutarlarında dolayı talep edilen gayrinakit depo talebinin davalıdan talep edilemeyeceği, takibe konu bedeli talep edilen teminat mektuplarından davalının kefaletinin bulunduğu sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen ve davacının alacaklı olduğu tespit edilen iki adet teminat mektubundan kaynaklı davacı talebinin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davalının eski TBK zamanında kefil olarak imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olup riski devam eden ve tazmin edilmiş teminat mektuplarından kaynaklı alacağı istemekte davacının haklı olduğu, icra takibinde davacının çek taahhütnamesinden kaynaklanan banka alacakları ile ilgili olarak yalnızca asıl borçludan talepte bulunulduğu, itirazın iptali davası, takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava niteliğinde olduğu ve bunun sonucu olarak çek garanti bedelleri ile ilgili olarak depo talebinin davalıdan talep edilemeyeceği, yerel mahkemece redde konu tutarların tamamının gayri nakdi kredilerden kaynaklanan depo talebine yönelik olduğu ve bunun sonucu olarak davalı yararına belirlenecek vekalet ücretinin maktu nitelikte olmasının gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karara yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalının temyiz itirazlarının incelemesine gelince temlik eden davacı bankanın takip talebi mer’i teminat mektupları bedelinin blokesi (ilave teminat gösterme borcu) kapsamında olup, davalının itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davası açılmıştır. Takip dayanağı teminat mektuplarından 44.000 USD olanı takipten sonra ve davadan önce 104.073,20 TL olarak nakde çevrilmiş olup,temlik eden banka müddeabihin nakit alacak kısmını oluşturan bu tutarı temlik etmiş, teminat mektup blokesi (ilave teminat gösterilme) istemini temlik etmemiştir. Kaldıki, ek teminat gösterilmesi (teminat mektubunun bedelinin blokesi) istemi mahiyeti itibarıyla da temliki mümkün olan alacaklardan değildir.
Bu durumda mahkemece tazmin edilip nakdi alacağa dönüşen alacak yönünden temlik alan davacı lehine hüküm kurulması gerekirken, henüz tazmin edilmemiş gayri nakdi alacak yönünden de hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, davalının kefaleten sorumlu olduğu nakdi tutarın kredi borçlusu ya da diğer kefillerce ödenip ödenmediği de araştırılmadan yazılı şekilde eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarda(1) nolu bendde açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA,(3) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 3.050 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine,03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.