20. Hukuk Dairesi 2016/8480 E. , 2019/1942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekilinin 29/04/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... Kadastro Mahkemesinin 2008/7 Esas 2009/22 Karar sayılı ilamınını yargılamanın yenilenmesini talep ettiklerini, mahkemenin 2013/255 Esas sayılı dosayada davacının aynı yere ilişkin kesin hüküm bulunduğunu, ... Kadastro Mahkemesinin 2008/7 Esas 2009/22 Karar sayılı ilamın mevcut oluğunu bildirmesi üzerine dava konusu taşınmazın hem 3116 sayılı Kanun çalışmalarında hem de 3302 sayılı Kanun çalışmalarında Devlet ormanı olarak sınırlanması nedeni ile idarenin ilgili komisyonunca inceleme yapıldığını, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 117 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 3116 sayılı Kanun çalışmaları sırasında orman olarak sınırlandırıldığını, orman kadastro komisyonu tarafından maki sahaları gözden geçirilerek bu sahalardan orman durumunda olan ve toprak muhafaza karakteri taşıyan maki sahaları ile 1744 çalışmaları yapıldığını, ancak bu çalışmaların ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2008 tarih 2008/183 Esas 2008/371 Karar sayılı ilamı ile mükerrer kadastro olduğu gerekçesi ile iptal edildiğini, dava konusu taşınmazla ilgili mahkeme kararına esas bilirkişi raporlarında iptal edilen 1978 tarihli çalışmadaki durumunun esas alındığını, taşınmazın orman sayılmaması nedeni ile önceki mahkeme kararındaki orman sayılmayan yer olarak tespitinin de bir hükmü kalmadığını, 56 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 3302 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmalarda ise bu yerin orman sınırları içinde gösterildiğini, dolayısıyla yerin orman niteliğinde olduğunu ve yargılamanın yenilenmesi davası açılması gerektiği sonuca vardıklarını, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı veya diğer yollar ile özel mülkiyete konu oluşturmasının hukuken mümkün olmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde mahkemede halen devam etmekte olan dosyasında keşif yapılarak taşınmazın orman durumunun tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle orman olduğu gibi 1949 yılında 1 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan orman kadastrosu çalışmaları sırasında da orman tahdit sınırları içinde bırakıldığını, ancak her nasılsa yapılan arazi kadastrosu çalışmaları sırasında şahısların adına tespit ve tescil yapılarak kesinleştiğini, en son 2012 yılı içerisinde 56 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 3302 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan ve 01/02/2013 tarihinde ilan edilen evvelce sınırlandırması yapılan yerlerde aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları ile evvelce sınırlaması yapılmayan yerlerde orman kadastrosu yapılması çalışmaları sırasında da bu taşınmazın Devlet ormanı
sınırları içerisinde kaldığının belirlendiğini, bu nedenlerle ... Kadastro Mahkemesinin 2008//7 Esas 2009/22 Karar sayılı ilamına karşı yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile daha önce yapılan çalışmalar ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2008 tarih 2008/183 Esas 2008/371 Karar sayılı ilamı ile hükümsüz hale geldiğinden iptali ile karara konu dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 117 ada 7 parsel sayılı taşınmazın mahkemece belirlenecek orman niteliğinde olan kısımlarının orman olduğunun tespiti ile davalı adına mevcut olan tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, Medeni Kanunun 1010 ve HMK"nın 389-399 maddeleri uyarınca karar kesinleşinceye kadar taşınmazın iyiniyetli üçüncü kişilere devir ve temliki ile üzerinde ayni hak tesisinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, tedbir taleplerinin resmi belgelere dayandığından HMK"nın 392/1 maddesi uyarınca tedbirin teminatsız olarak verilmesine, taşınmazın tapu kaydı üzerinde üçüncü kişi yada kurumlar lehine varsa mevcut tüm şerhlerin terkinine, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile dava açmıştır.
Mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 375. maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi sebeplerinin gerçekleşmediği, davacı tarafın dayandığı karara esas alınan bir hükmün kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması halinin olayda mevcut olmadığını, yargılamanın iadesi talep edilen ... Kadastro Mahkemesinin 2008/7 Esas 2009/22 Karar sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmazın maki tefrikine ayrılan alan içerisinde kaldığından bahisle orman sınırları dışına çıkartılmadığını, bu itibarla 1744 sayılı Kanun çalışmalarının iptal edilmiş olması nedeninin olayda uygulanamayacağı, öte yandan dava konusu taşınmaza ilişkin mahkemenin 2013/255 Esas sayılı dava dosyasında orman kadastro tespitine itiraz davası devam ettiği dikkate alınarak davacının açtığı yargılamanın yenilemesi davasının mesmu olmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 26/11/1982 de 1744 sayılı Kanuna göre yapılan 2. madde çalışması ve 21/11/2012 tarihinde yapılıp ilan edilen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1971 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının ileri sürdüğü hususların HMK"nın 374. ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin hiç birine uymadığı belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 19/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.