12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11878 Karar No: 2016/1702 Karar Tarihi: 10.02.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/11878 Esas 2016/1702 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/11878 E. , 2016/1702 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza
466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan ve Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun"a göre tazminat talep eden davacı ... vekillerinin davalı ... aleyhine açtığı davanın, kısmen kabulü ile, haksız tutuklama nedeni ile gelir kaybı olan 5,98 Türk lirasının tutuklanma (06/08/1992) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve manevi tazminat istemine yönelik davasının, taleple bağlılık esasları dahilinde kabulü ile 1.000,00 Türk lirasının yasal gözaltı (06/08/1992) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 466 sayılı kanunu uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine dair, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2012 tarihli ve 2011/375 esas, 2012/308 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 Esas ve 2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının aranması gerektiği, 818 sayılı Borçlar Kanununun 60. maddesinde ve 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 72. maddesinde tazminat davasının, zarar verici fiil veya olayın vukuundan itibaren herhalde 10 yıl sonra zaman aşımına uğrayacağının belirtildiği; Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kimseler bakımından, devletin yaptığı yakalama veya tutuklama haksız fiili ceza davasının kesinleşmesi ile netleştiğinden bu tarih olayın vuku tarihi olup, bu tarihten itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği, kararın 17/05/1993 tarihinde kesinleştiği hâlde davacı tarafından davanın 10 yıllık süre dolduktan sonra açıldığının anlaşılması karşısında, davanın süre yönünden reddine dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 02.06.2015 gün ve 94660652-105-30-4247-2015-11187/36397 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 18.06.2015 gün ve 2015/214504 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla; Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 19.07.2012 tarihli ve 2011/375 esas 2012/308 karar sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.