Davacı,  1981 tarihinden itibaren bağkur sigortalısı sayılıp sigortalı hizmet olarak bağkur numarasından sayılması gerektiğinin tespitine  karar  verilmesini  istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı ... Bağ-No ile tahsil edilen primler dikkate alınarak, giriş bildirgesininin bulunmadığı gerekçesi ile Kurumca kabul edilmeyen sigortalılık süresinin tesbitini istemiştir.
Mahkeme, davacının 20.4.1982 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı sayılıp ... Bağ-No ile yatırmış olduğu tüm primlerin sigortalı hizmet olarak sayılması gerektiğinin tesbitine karar vermiştir.
Dosyadaki mevcut belgelere, Kurumca verildiği açık olan 0307611133 Bağ-Kur numarasına, davacının bu numaraya yaptığı prim ödemelerine göre 20.4.1982 tarihinden itibaren sigortalı olarak kabulü doğrudur. Ancak davacının yaptığı prim ödemeleri l992 yılında sona ermektedir. Bu tarihten sonra prim ödemesi bulunmadığı gibi mevcut belgelerden 31.12.l992 tarihinden sonra vergi, meslek kuruluşu ve esnaf sicil kaydının devam edip etmediğide anlaşılamamaktadır. Dosya içeriğinden davacının taksi işletmeciliği ve oto yedek parçacılığı işleri alanında faaliyet gösterdiği anlaşıldığından, bağlı bulunduğu vergi dairesinden, meslek ve esnaf sicil kuruluşlarından davacının kayıtlarının, dolayısıyla faaliyetinin hangi tarihler arasında bulunduğu tespit edilerek uyuşmazlık tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1479 sayılı Yasa"nın 24. Ve 25.maddeleri gözönünde bulundurularak sonuca gidilmesi, kayıtlarının devam etmediğinin anlaşılması durumunda ise ödemeleri dikkate alınarak 20.4.1982 - 31.12.1992 tarihleri arasındaki sürede sigortalı olarak kabulünün gerektiği ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.