11. Hukuk Dairesi 2020/4876 E. , 2021/816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 27.10.2017 tarih ve 2015/765 E. - 2017/422 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi"nce verilen 06.11.2018 tarih ve 2018/468 E. - 2018/950 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 02.02.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ...ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında 24.07.2010 tarihinde akdedilen sözleşme uyarınca davalı şirkete 213.000 USD ön ödeme yapıldığını, ayrıca 12.01.2011 tarihinde diğer davalının banka hesabına 50.000 USD havale edildiğini, sözleşme uyarınca yapılan ödemeye rağmen araçların teslim edilmediğini, davacı tarafından yapılan ödemenin iadesi için başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek davalıların itirazlarının iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalı ..."a yapılan ödemenin davacının borcu karşılığı olduğunu, davalı şirket bakımından ise 08.08.2010 tarihli belge ile davacı tarafından davalı şirketin ibra edildiğini bu nedenle davacıya borçları olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 08.08.2010 tarihli ibranamenin tam ibra olduğunu, davalı ... yönünden ibraname düzenlenmemiş ise de; davaya konu uyuşmazlığın tarafı olan ve borçlu konumunda bulunan davalı Atıco şirketinin ibra edilmiş olması davalı ... yönünden de aynı sonucu doğuracağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye mahkemesince, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşme nedeniyle davalı şirkete 213.000 USD ödendiği ispat edilse de, bizzat davacı tarafından düzenlenen 08.08.2010 tarihli ve tam ibra kabul edilen ibraname ile davalı şirketin ibra edildiği ve borcun tamamen ortadan kalktığı, davalının davacıya bir borcu olmadığını bu yazılı ibraname ile ispatladığı, davacı tarafça, ibraname düzenlenirken iradesinin fesada uğratıldığı ve belge imzalandıktan sonra ödeme yapılacağının söylenmesine rağmen ödemenin yapılmadığı yönündeki iddiasını ispata yönelik herhangi bir delil sunmadığı ve Dairemizce hatırlatılmasına karşın yemin deliline de dayanılmadığı, davalı ..., havalenin davacının borcu nedeniyle yapıldığını savunmuş olup, bunun aksi yani havalenin satım sözleşmesi nedeniyle yapıldığının davacı tarafca yazılı belge ile ispatlanamadığı,bir an için adı geçen davalıya yapılan havalenin de araç satış sözleşmesi için yapıldığı kabul edilse dahi, ibranamenin tam ibra niteliğinde olması nedeniyle bu davalı yönünden de sonuç doğuracağı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.