13. Hukuk Dairesi 2016/17765 E. , 2019/7803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ...-Menemen ilçesinde emlak komisyonculuğu yaptığını, dava dışı ... isimli şahsın başvurusu üzerine davalılardan ... adına kayıtlı taşınmazdaki daireyi diğer davalı ..."a gösterdiğini ve dairenin 70.000,00 TL bedelle davalı ... tarafından diğer davalı ..."a satıldığını, davalıların faturaya dayalı komisyon ücretini ödemekten kaçındıklarını, bunun üzerine ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2011/8379 sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçtiklerini, takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalıların ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2011/8379 esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, takdiren % 40 itibariyle 1.982,40 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, tellallık sözleşmesi gereği kararlaştırılan komisyon ücretinin tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, dava dosyasında mevcut raporları topluca değerlendirilererek sözleşme altındaki imzanın davalı ..."a ait olmadığı yönünde kesin bir belirleme yapılamadığını bu nedenle davalı ...’ın beyanında davacı emlak komisyoncusuyla hiçbir münasebeti olmamasına, onunla veya yanında çalışanlarla görüşmemiş olmasına rağmen emlak komisyoncusu tarafından, daha önce yaptığı başvurunun takip edilerek kendi adına Türkiye Ekonomi Bankası"ndan kredi alınması, davacı emlak komisyoncusu tarafından taşınmazın önceki maliki diğer davalı ..."a kendi cebinden 1.000,00 TL kapora verilmesi, satın aldığı daireyi internet üzerinden görüp, beğenmesi, sadece karşısındaki daireyi gezerek satın almaya karar vermesi şeklindeki beyanları hayatın olağan akışına aykırı beyanlar olduğu, davacı emlak komisyoncusunun (davalı ..."in iddiasına göre) hiç görmediği bir kişinin taşınmazı satın almaya talip olacağını önceden tahmin edip, onun adına banka kredisi işlemlerini kolaylaştırması ve yine onun adına satıcıya kapora vermesine maddeten imkan bulunmadığını, davalı ...’ın dava dışı ... tarafından gönderilen kapora mahiyetindeki parayı almakla ve daha sonra alıcı konumundaki diğer davalı ..."la resmi sözleşmeyi yapmakla, ..."nın temsilcisi olduğuna onay verdiğini, sözleşmenin davalı ... açısından da bağlayıcı olduğu kanaatine varıldığını, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 405. maddesine (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 521. maddesine) göre, davalı satıcı ... ile davalı alıcı ... arasındaki satış sözleşmesi davacı emlak komisyoncusu aracılığıyla kurulduğu ve davacının komisyon ücretine hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı yasanın 404.(6098 sy. 520) maddesinde belirtildiği üzere, "Tellallık, bir akittirki onunla tellal, ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını hazırlamaya veya akdin icrasına tavassut etmeğe memur edilir. Tellalık hakkında, umumi surette vekalet hükümleri ceridir. Gayrimenkul tellallığı, akdi yazılı şekilde yapılmadıkça muteber olmaz."Yine 818 sayılı TBK"nın 405. (6098 sy. 521) maddesi gereği de "Yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olunca, tellal ücrete müstehak olur." denmektedir.
Bu durumda, gayrimenkul telllalığı sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalı ve sözleşme düzenlenirken her iki taraf sözleşmeyi imzalamalıdır. Bu husus geçerlilik şartıdır. Oysa somut olayda davalı(alıcı) ... imza itirazında bulunmuş, mahkemece 21.12.2012 tarihinde Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanından alınan rapor ile Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istemi üzerine hazırlanan 14.08.2013 tarihli ... Kriminal Polis Labaratuvarlarından hazırlanan raporda sözleşme altındaki imzanın davalı ...’a ait olduğu belirlenmiş, Menemen Asliye Ceza Mahkemesi’nin istemi üzerine Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 29.05.2014 tarihli ve 12.11.2014 tarihli raporlarda ve mahkemece alınan ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Belge İnceleme Uzmanı’nın hazırladığı 06.08.2015 tarihli raporda imzanın davalı ...’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği rapor edilmiştir.
Dayanak sözleşmede davalı-alıcının imzasının bulunması sözleşmenin geçerlilik şartıdır. Hal böyle olunca, dayanak sözleşmedeki davalı ...’a ait imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından ... Güzel Sanatlar Akademisi"nden bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir hükme varılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.