23. Hukuk Dairesi 2014/8437 E. , 2014/6523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2010/251-2013/414
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılar ile müvekkilinin üyesi bulunduğu dava dışı S.S..... Yapı Kooperatifi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, kooperatifin inşaatı bitirmesinin ardından ferdileşmeye geçtiğini ve tüm üyelere tapularının dağıtıldığını, ancak kendisine halen ikamet etmekte olduğu 8 no"lu bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini, kooperatif genel kurulunda tapusunun almayan üyelerin arsa sahiplerine müracaat etmesi yönünde karar alındığını, tapunun devri amacıyla davalı arsa sahiplerine yapılan sözlü ihtarlardan sonuç alınamadığını ileri sürerek, 8 no"lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar M.. U.., davalı ile yapılmış bir sözleşme bulunmadığını, arsa sahiplerinin muhatabının kooperatif olduğunu, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, dava dışı yüklenici kooperatifin yol, çevre düzenlemesi gibi işleri tamamlamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar M.. D.., N..D.. ve A.. B.. vekili, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı İ.. U.. ve H.. U.., davanın reddini istemişlerdir.
Davalı Y.. U.. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava dışı kooperatif tarafından, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak davalı arsa sahipleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının, bilirkişi tarafından belirlenen eksik iş bedelinin verilen sürelere rağmen depo edilmediğinden bahisle reddine dair verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacı her ne kadar kooperatife olan borcunu ödeyerek taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğunu ileri sürmüş ise de, davalılar ile dava dışı kooperatif arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi bu davayı da kooperatif üyesi sıfatıyla kooperatif adına açmış bulunmadığı, bu bakımdan aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, dava dışı kooperatifin ortağı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteminde bulunmaktadır. Kooperatif ortaklarının kendilerine tahsis edilen konutun mülkiyetini isteyebilmeleri, öncelikle genel kurullarda kararlaştırılan ve geçerliliğini koruyan parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları halinde mümkündür. Yine yüklenici olan kooperaitifin arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyetine sahip bulunmadığının yanında, davada taraf olmayan S.S. Kardelen Konut Yapı Kooperatifi"nin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesine de dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir. Yargılama sonucunda verilecek karar adı geçen kooperatifin hukukunu etkileyecek niteliktedir. Anılan kooperatifin yokluğunda görülen davada verilen kararın ona karşı infaz edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Davada taraf olmayanın durumu tartışılarak onun leh veya aleyhinde bir karar verilemez. Bu durumda, davacı tarafa anılan kooperatife karşı dava açmak üzere uygun bir süre verilmesi, dava açılması halinde her iki davanın birleştirilerek görülüp tarafların iddia, savunma ve delilleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, kooperatifin yokluğunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Dava dışı kooperatif aleyhine dava açılıp, bu dosya ile birleştirilmesi sağlandıktan sonra, kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir. Yine yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Ortakların da kendilerine tahsis edilen konutun mülkiyetini isteyebilmeleri, genel kurullarda kararlaştırılan ve geçerliliğini koruyan parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları halinde mümkündür. Öte yandan, yukarıda belirtildiği üzere, ilke olarak kooperatif ortağının arsa sahiplerine doğrudan dava açma hakları bulunmasa da tüm dairelerin arsa sahipleri adına tescilinin ardından, kooperatifin edimlerini yerine getiren ortakları için arsa sahiplerinden tapu devrini istemesi şeklinde bir uygulama benimsenmiş ise arsa sahiplerine husumet yöneltilebileceği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dışı kooperatifin 07.03.2010 tarihli genel kurulunda davacı G.. İ.. ile diğer bir üyenin, diğer üyeler gibi arsa sahiplerine müracaat ederek tapularına almalarına karar verildiği ve yine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre kooperatife düşen 24 daireden 22"sinin arsa sahipleri tarafından tapuda doğrudan kooperatif üyelerine devredildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, kooperatifin kesinleşmiş mahkeme kararından sonra sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, tapu talep etme koşullarının bulunup bulunmadığı kooperatifin bu husustaki savunma ve delilleri değerlendirilerek belirlendikten sonra, kooperatifin tapu talep etme hakkı bulunduğunun tespiti halinde, davacı ortağın kooperatife karşı, geçerli genel kurul kararları uyarınca parasal yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, arsa sahibi ile kooperatif arasındaki sözleşme ve uygulamalara göre davacı tarafından tapusu istenilen dairenin kooperatife bırakılacak dairelerden olup olmadığı, edimlerini yerine getiren ortaklara kooperatifin istemi üzerine arsa sahiplerince tapuda devir yapılması yönünde bir uygulamanın benimsenip benimsenmediği, Kooperatifler Kanunu"nun 23.maddesine göre kooperatifin, ortakları arasında eşitlik ilkesine uygun davranmak zorunluluğu bulunduğundan, diğer ortaklara hangi şartlarda tapu devrinin yapıldığı hususlarında, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, kooperatif defter kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılıp rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.