Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/3855 Esas 2016/6233 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3855
Karar No: 2016/6233
Karar Tarihi: 02.06.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/3855 Esas 2016/6233 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/3855 E.  ,  2016/6233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kadastro sırasında dava konusu 1658 ada 1 parsel sayılı taşınmaz malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, 23.03.2000 tarihinde imar-ıslah uygulaması nedeniyle 10091 ada 22 parsel sayısını alarak 104,74 metrekare yüzölçümlü arsa niteliği ile davalı olarak tescili yapılmıştır. Davacı dava konusu taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu ileri sürerek adına tapuya tescil istemi ile dava açmıştır. Davalı karşı davacı ... ve arkadaşları miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda yönünden davanın kabulüne, dava konusu 10091 ada 22 parsel sayılı taşınmazın açık olan malik hanesinin davacı adına doldurulmasına ve taşınmazın adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın ... mirasçılarına ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; 19.12.2014 tarihli ek karar ile ... ve arkadaşları yönünden davanın görev nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Adil yargılanma hakkının garantileri arasında "aleni yargılama ilkesi" ve "hukuki dinlenilme hakkı" da yer almaktadır. Anılan prensiplerin amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. Anılan prensipler, mahkemelerce duruşmada tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli kararın uyumlu olmasını zorunlu kılmaktadır. Nitekim. 10.04.1992 tarih 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Bileştirme Kararı ile 6100 sayılı HMK"nın 298. maddesi hükümleri de gerekçeli kararın, tefhim edilen kısa karara uygun bulunmasını gerektirdiği gibi Mahkemece kısa karar ile açıklanan sonuçtan başka ek bir karar verilmesi de mümkün bulunmamaktadır. Somut olayda davacı tapu kaydında malik hanesi açık bulunan çekişmeli 10091 ada 22 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle taşınmaz üzerindeki muhdesat sahiplerine karşı dava açmış, davalılar ... ve arkadaşları ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın kendi adlarına tescili istemiyle karşı dava açtıkları halde Mahkemece karşı dava hakkında kısa kararda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş, kısa kararın açıklandığı 20.11.2014 tarihinden uzun bir süre sonra ve 19.12.2014 tarihinde ek karar ile karşı davanın görev yönünden reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup davalı karşı davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.