2. Ceza Dairesi Esas No: 2013/29390 Karar No: 2014/363 Karar Tarihi: 14.01.2014
Karşılıksız yararlanma - Mühür bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2013/29390 Esas 2014/363 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2013/29390 E. , 2014/363 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma, Mühür bozma HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı, Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; I-Katılan vekilinin, sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan 19/11/2009 tarihli beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 6352 sayılı Yasanın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Dairemizin 26/07/2012 günlü iade kararının sadece elektrik hırsızlığı suçundan kurulan hükümle ilgili olduğu, daha önce mühür bozma suçundan kurulan 19/11/2009 tarihli hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvurularının geçerli olduğu belirlenerek yapılan temyiz isteminin incelenmesinde; Yapılan duruşmaya toplanan delilere, gerekçeye hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II-Katılan vekilinin, sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 05/02/2013 tarihli ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde, Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 6352 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinin 2. fıkrasındaki; "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." hükmü uyarınca zararın tazmin edilmiş olması halinde ilgili hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Ancak geçici bir dönemi kapsayan bu düzenleme nedeniyle verilen kararların 6352 sayılı Yasanın 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesine eklenen 5. fıkrasında öngörülen sanığın etkin pişmanlık hükmünden ikiden fazla yararlanamayacağına ilişkin sayı kısıtlaması kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, 6352 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kararların 6352 sayılı Yasanın 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesine eklenen 5. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünden sanığın kaç kez yararlandığının denetlenmesine olanak sağlayan ve 6352 sayılı Yasanın 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 6. maddesine eklenen 2. fıkra kapsamında adli sicile kaydedilmesi gereken kararlardan olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen, "Karar kesinleştiğinde bir örneğinin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesine" karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, "Karar kesinleştiğinde bir örneğinin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesine" ilişkin bölümün hükümden çıkartılmasına karar verilmek suretiyle; sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.