Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6721
Karar No: 2014/6514
Karar Tarihi: 22.10.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6721 Esas 2014/6514 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/6721 E.  ,  2014/6514 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/11/2012
    NUMARASI : 2011/304-2012/616

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin de aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı Y.. K.. arasında 19.08.1997 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, sözleşmeden itibaren en geç 6 ay içerisinde inşaat ruhsatının alınacağı, teslimin inşaat ruhsatından itibaren en geç 40 ay içerisinde gerçekleşeceği ve teslimin gecikmesi halinde arsa sahiplerine ait olacak her bir bağımsız bölüm için 100 Alman Markı gecikme bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeyi 13.07.1998 tarihinde diğer davalı kooperatife devrettiğini, aradan çok uzun zaman geçmiş olmasına rağmen henüz bağımsız bölümlerin teslim edilmediğini, sözleşmede kararlaştırılan gecikme bedelinin de zararlarını tümüyle karşılamaktan uzak olduğunu ileri sürerek, sözleşmede öngörülen süreden dava tarihine kadar olan döneme ilişkin kira kaybı için şimdilik 10.000,00 TL"nin ve sözleşmede kararlaştırılan bedel ile karşılanamayan kira mahrumiyeti zararları için şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere, toplam 11.000,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 37.551,75 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı Y.. K.. vekili, müvekkilinin 13.07.1998 tarihinde sözleşmeyi tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte, diğer davalı kooperatife devrettiğini, arsa sahiplerinin de bu devre onay verdiklerini, bu itibarla müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, öte yandan, davalı kooperatif, inşaatları bitirip teslime hazır hale getirmiş olmasına rağmen, daire seçimi konusunda anlaşmaya yanaşmadıklarından teslimin gecikmesinde arsa sahiplerinin de kusuru bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi vekili, 17 Ağostos 1999 Marmara Depremi nedeniyle inşaat süresinin uzadığını, 2006 Yılı sonunda bağımsız bölümleri teslime hazır hale getirdiklerini ancak, arsa sahiplerinin teslimden imtina ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen 19.08.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, inşaat süresinin ruhsattan itibaren 40 ay olduğu ve sözleşmeden itibaren 6 ay içerisinde ruhsat alınmaz ise sürenin kendiliğinden başlayacağının kararlaştırıldığı, bu durumda, bir ay deprem nedeniyle oluşan aksaklık, beş ay da çalışılmayan süreler dikkate alındığında, teslimin en geç 20.12.2001 tarihinde gerçekleşmesi gerektiği, ancak dava tarihi itibariyle yapı kullanma izin belgesinin henüz alınmadığı ve bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine teslim edilmediği, toplam 113 aylık gecikme olduğu, sözleşmede gecikme halinde her ay için daire başına 100 Alman Markı ödeneceğinin belirtildiği, bu itibarla, sahip olduğu arsa payı gözününde bulundurulduğunda, davacının toplam 19.477,75 TL kira bedeli talep edebileceği, rayiç kira bedelleri dikkate alındığında, sözleşmede kararlaştırılan maktu bedel ile karşılanamayan kira kaybının da toplam 18.074,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 37.551,75 TL"nin 11.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 26.551,75 TL"sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kooperatif vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki 19.08.1997 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde inşaat süresinin ruhsattan itibaren 40 ay olduğu ve sözleşmeden itibaren 6 ay içerisinde ruhsat alınmaz ise sürenin kendiliğinden başlayacağı, il bayındırlık müdürlüğünün belirleyeceği süreler ile mücbir sebeplerin bu sürelere ekleneceği, 14. maddesinde de, yüklenicinin bağımsız bölümleri zamanında teslim etmemesi halinde her bir bağımsız bölüm için arsa sahiplerine aylık 100 DM kira bedeli ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu tazminat, dava tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı BK’nın 106/II. maddesinde (TBK 125/1.) ifadesini bulan gecikme tazminatı olup maktu olarak kararlaştırılmıştır. Davacı taraf, sözleşme ile belirlenen DM cinsinden maktu gecikme tazminatı yanında, gecikme nedeniyle sözleşmede belirlenen bedel ile karşılanmayan zararları için de rayiç kira bedelleri üzerinden gecikme tazminatı talep etmektedir.
    Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri ihtiva eden, iki tarafa da borç yükleyen eser yapımı ile satış vaadinden oluşan karma bir sözleşmedir. Bu sözleşmelerde yüklenicinin asli edimi finansmanı kendisi tarafından sağlanarak arsa sahibinin arsası üzerinde sözleşme ve ekleri, tasdikli projesi, ruhsatı ve imara uygun olmak üzere inşaat yapıp teslim etmek, arsa sahibinin borcu da bedel olarak kararlaştırılan bağımsız bölüm-bölümler ya da arsa payının mülkiyetini yükleniciye devretmektir.
    Bütün sözleşmelerde olduğu gibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde de taraflar sözleşmenin kendilerine yüklediği borçları belirlenen zaman ve biçimde ifa etmek zorundadır. Buna göre borçlunun edimini süresinde yerine getirmemesi halinde gecikmede kusuru bulunmadığını kanıtlamadıkça ve alacaklının seçimlik hakkını 818 Sayılı BK’nın 106/II. maddesinde belirtildiği gibi ifayı beklemek ve gecikmeden doğan zararlarını istemek şeklinde kullanması durumunda sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatından sorumludur ve aksine düzenleme yoksa bu miktarın değiştirilmeksizin uygulanması gerekir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin edimini süresinde yerine getirmemesi halinde arsa sahibinin gecikmeden doğan tazminatı talep hakkı Kanundan doğan bir haktır (818 Sayılı BK. madde 106/II). İstenebilecek gecikme tazminatı ise gecikme sebebiyle arsa sahibinin uğradığı tüm zararlar olup uygulamada asgari olarak gecikilen her ay için mahrum kalınan rayiç kira geliri karşılığı bir miktar para olarak kabul edilmektedir. Sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi en az aylık rayiç kira seviyesinde gecikme tazminatının istenmesi mümkündür.
    Sözleşmeye konulan maktu gecikme tazminatının amaçlarından birisi de (genellikle sözleşme yapılırken tatmin edici görülen) tazminat tehdidiyle yüklenicinin edimini süresinde ifaya zorlamaktır. Gecikme tazminatı sözleşmede hiç kararlaştırılmamış olsa bile teslimde gecikme halinde arsa sahibi en az piyasa rayiçlerine göre belirlenecek kirayı gecikme tazminatı olarak isteyebileceğinden, bu halde arsa sahibi daha iyi konumda olacaksa şartın amacına ulaştığından söz edilemez. Gecikme süresine bakılmaksızın arsa sahibinin maktu gecikme tazminatı ile bağlı tutulması hakkaniyete uygun olmadığı gibi yüklenicinin bu yöndeki savunmaları iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir ve hukuk tarafından korunmaz (TMK’nın 2. maddesi).
    Bu halde maktu olarak kararlaştırılan gecikme tazminatı miktarının uzun süreli gecikmelerde dahi taraflar için bağlayıcı olacağının kabul edilmesi sözleşmeyle beklenen yarara, tazminatın konuluş amacıyla iyiniyet kuralları ve hakkaniyete aykırı olacaktır.
    Kararlaştırılan tazminatın süresiz uygulanamayacağı bu şekilde kabul edildikten sonra maktu tazminatın ne kadar süreyle tarafları bağlayacağı ve bu süreden sonra miktarın hangi yönteme göre hesaplanacağı hususuna gelince, gecikilen sürenin uzunluğu, öngörülen tazminat miktarı, geçen süre içinde gerçekleşen enflasyon, fiyat artışları, döviz fiyatları ve faiz oranlarındaki artış ve eksilişler ve rayiçlere göre istenebilecek miktar ile maktu tazminatın ödenmeye devam edilmesi halinde arsa sahibinin elde edeceği miktarlar da gözönünde tutulmak suretiyle bu hususta bilirkişi görüşünden de yararlanılarak, sözleşmedeki düzenleme ve miktarın en az 1 yıl süreyle mutlak bağlayıcı olacağı ve maktuen belirlenen miktar ile rayiçlere göre saptanacak miktar arasında en az bir misli fark bulunması gerektiği de dikkate alınarak hakkaniyete uygun biçimde hakim tarafından takdir edilmelidir. Hakim tarafından belirlenen makul süreden sonraki gecikme tazminatı miktarının da; her bir bağımsız bölüm için taşınmazın mevkii, konumu, ülkenin ve inşaatın yapıldığı yerin sosyo ekonomik koşulları da gözönünde tutulmak suretiyle ve sözleşmede kararlaştırılmış gecikme tazminatı yokmuş gibi gecikme tazminatının en az mahalli piyasa rayiçlerine göre mahrum kalınan kira bedeli kadar olacağı ilkesine göre bilirkişiye hesaplattırılması gerekir.
    Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde bilirkişi kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi