16. Hukuk Dairesi 2015/3802 E. , 2016/6226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 107 ada 31 parsel sayılı 622.711,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak niteliği ile adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 107 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 17.09.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4.820,85 metrekare yüzölçümündeki bölümünün adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen ve baraj sahasında kaldığı anlaşılan 3.861,32 metrekare yüzölçümündeki bölüm üzerinde davacının mülkiyet hakkının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgeye ait kadastro tespitinin yapıldığı 1994 yılından geriye doğru 20 yıl öncesine ve 1974 yılına ait hava fotoğrafı bulunmadığı gerekçesi ile 1975 yılına ait hava fotoğraflarının incelenmesine ilişkin bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve imar-ihya şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu harita mühendisi bilirkişisince hazırlanan raporda 1975 yılına ait hava fotoğrafında çekişmeli taşınmazın ekili olduğu, sınırlarının da belirgin ve açık olduğu belirtildiği halde, jeoloji mühendisi bilirkişisince hazırlanan raporda ise taşınmazın 1975 yılı hava fotoğrafında kullanılmayan arazi olduğu belirtilmiştir. Mahkemece hava fotoğraflarının incelenip değerlendirilmesi bakımından fotogrometri ya da jeodezi mühendisi olmayan bilirkişilerden rapor alındığı gibi bu raporlar arasındaki çelişki dahi giderilmeden karar verilmesi nedeniyle yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların varlığı için imar-ihyanın tamamlandığı, başka bir ifade ile taşınmazın tarım arazisi haline getirildiği tarihten dava tarihine veya yapılmış ise imar planının onay tarihine kadar en az 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun malik sıfatı ile zilyetliğin kanıtlanması gerekir. Bu durumda imar-ihyanın en geç 1973 yılı sonunda tamamlanmış olup olmadığının ve davacının dava tarihine kadar malik sıfatı ile zilyet olup olmadığının belirlenmesi zorunludur. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için konusunda uzman 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden stereoskop ile dosya içerisinde bulunan 1975 ve 1992 yıllarına ilişkin hava fotoğrafları üzerinde bilimsel yöntemlerle hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmeli, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenerek 1975 yılı itibariyle çekişmeli taşınmaz üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı ve tarım arazisi olarak kullanılmaya başlanıp başlanmadığı hususları belirlenmeli, taşınmazın 1975 yılına ait hava fotoğrafında imar-ihyanın tamamlanmadığı ve tarım arazisi olarak kullanılmadığının saptanması halinde zilyetliğin bu tarihten sonra başladığının ve 1994 yılında yapılan kadastro tespit gününe kadar 20 yıllık sürenin dolmadığı göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekir. Mahkemece, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.