11. Hukuk Dairesi 2016/13108 E. , 2016/9740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/05/2015 tarih ve 2014/399-2015/412 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 03/05/2010 tarihinde imzalanan nakliye konulu sözleşme ile ticari ilişkinin başladığını, sözleşmeye istinaden kesilen faturaların davalı tarafın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takipleri durdurduğunu, müvekkilinin hak arayışına tepki olarak da sözleşmeye aykırı şekilde sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle müvekkilinin 3 aylık kazanç kaybını da karşılamak zorunda olduğunu ileri sürerek, her üç icra takibindeki itirazların kısmen iptali ile, takiplerin asıl alacak tutarları olan 123.369,28 TL, 23.972.21 TL ve 4.302,44 TL üzerinden devamını, asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesini ve davalının asıl alacak tutarlarının %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin 03/05/2010 tarihinde akdedildiğini, davacının Mart 2010 döneminde çalışmaya başladıkları ve sözleşmenin geriye yönelik uygulanması gerektiği yönündeki iddialarının hukuka aykırı olduğunu, kamyon römork dönüş ücretlerinin müvekkili şirket tarafından karşılanmasının sözleşmede yer almadığını, müvekkili şirketin finansal destek vermek adına bu ücretleri herhangi bir yükümlülüğü olmamasına rağmen ödediğini ancak, bunun münferit ödeme olduğunu, bu hususun 22/07/2011 tarihinde davacı şirketin o dönemdeki yetkilisine bildirildiğini, enflasyon ve yakıt farkı faturalarının da kabul edilmediğini zaten, tüm faturaların müvekkili tarafından iade edildiğini savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı taşıma sözleşmesi bulunduğu ihtilafsız olup, sözleşme koşulları ve fiili uygulamaya göre icra takiplerine dayanak olan faturaların davacı alacağını doğru yansıttıkları ve davalının yapılan takiplere itirazlarının haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile,.... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2012/12199 E. sayılı takip dosyasına davalının itirazının iptali ile takibin 123.369,28 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, alacağın %40" ı olan 49.347,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/15383 E. sayılı takip dosyasına davalının itirazının iptali ile takibin 23.972,21 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, alacağın %20" si olan 4.794,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,...3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/20696 E. sayılı takip dosyasına davalının itirazının iptali ile takibin 4.302,28 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına ve alacağın %20" si olan 860,45 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sözleşmeden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak; uyuşmazlığın, davacının takip ve dava konusu faturalar kapsamında bir alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, mahkemece de bu hususta alınan ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi cihetine gidildiği anlaşılmış ise de, örnekleme yolu ile yapılan incelemeye dayalı işbu rapor hüküm vermeye yeterli ve elverişli olmadığı gibi, davalı tarafın, sözleşmenin yenilenen koşullara uyarlandığı, bu hususta taraflar arasında yapılan yazışmaların bulunduğu yönündeki savunması üzerinde de durulmaksızın eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.