5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25398 Esas 2019/8286 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/25398
Karar No: 2019/8286
Karar Tarihi: 13.05.2019

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25398 Esas 2019/8286 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda mahkemenin bazı hükümleri bozulmuştur. Sanığın suça konu olan kaçak akaryakıt miktarına göre teşdiden hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmesi, ek savunma hakkı tanınmadan 5607 sayılı Kanun'un 3/11. maddesi uyarınca hüküm kurulması, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilebileceği ihtarı yapılmadan hüküm kurulması, hak yoksunluklarına hükmedilen sanık hakkında bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği, müsaderesine yer olmayan nakil aracının kayıtlarındaki şerhin hüküm kesinleşmeden kaldırılması gerektiği, avukatlık ücretine hükmedilirken hukuki dayanak bulunmayan dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi gibi nedenlerle hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 Sayılı Kanun'un 3/10., CMK'nun 226., 5237 sayılı TCK'nun 52/4. ve 53. maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3/1, 5, 13/1. maddeleri.
19. Ceza Dairesi         2019/25398 E.  ,  2019/8286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Sanıkta 1250 litre gümrük kaçağı akaryakıtın ele geçirildiği uyuşmazlıkta gerek suça konu eşyanın miktarı gerek suçun işleniş şekli alt hadden ayrılmayı gerektirmediği halde teşdiden hüküm kurularak fazla ceza tayini,
    2- Sanık hakkında 5607 sayılı Kanun"un 3/10. maddesinden cezalandırma talebi ile dava açılmasına karşın, CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, aynı Kanunun 3/11. maddesi uygulanarak hüküm kurulması,
    3- 5237 sayılı TCK’nun 52/4. maddesi uyarınca taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    5- İyi niyetli üçüncü şahsa ait olduğundan müsaderesine yer olmadığına karar verilen nakil aracının kayıtlarındaki şerhin hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hüküm kesinleştiğinde kaldırılmasına karar verilmesi,
    6- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/1, 5, 13/1. maddeleri uyarınca katılan lehine; tarifenin ikinci kısım ikinci bölümüne göre avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, hukuki dayanağı bulunmadığı halde duruşmaya katılmadığı gerekçesi ile dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.