21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/10965 Karar No: 2009/3960 Karar Tarihi: 17.03.2009
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/10965 Esas 2009/3960 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/10965 E. , 2009/3960 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi TARİHİ : 26/03/2008 NUMARASI : 2007/923-2008/219
Davacı, davalı işveren nezdinde l.l.2005- l9.l0.2007 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalılardan kurum Vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının işçilik alacaklarına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı davalı işveren yanında 01.01.2005-19.10.2007 tarihleri arasında çalıştığını ileri sürerek davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbitini ve İş aktinden doğan işcilik alacaklarının davalı işverenden tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının 06.03.2008 tarihli dilekçesindeki vazgeçme beyanına dayanılarak feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sigortalılık süresinin tesbitine ilişkin olan bu tür davalardan feragat edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat davanın taraflardan birinin (davacının) netice-i talebinden vazgeçmesidir. Feragat ile yanlız mevcut davadan değil o dava ile istenilen haktanda vazgeçilir. Davadan feragat sonucunda feragata konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. 1982 Anayasa"sının 12.maddesine göre "herkes kişiliğine bağlı dokunulamaz devir edilemez vazgeçilemez temel hak ve hürriyetlere sahiptir," 60.madde ise "herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir" hükmüne yer verilmiştir. Bu iki hüküm birlikte değerlendirilecek olursa sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulamaz ve feragat edilemez hak olduğu sonucuna ulaşılır. 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesinde de bu ilke aynen benimsenerek çalışanların işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olduğu bu suretle sigorta olmak hak ve yükümlülüğünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği sözleşmelere sosyal sigorta yardım ve yükümlerinin azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı belirtilmiştir. Bu haliyle sigortalı olmak kişi bakımından hem bir hak hemde yükümlülüktür. Öte yandan davacının işcilik alacaklarına ilişkin feragatinin "bu dava ile istediği miktarlarla sınırlı olmak üzere geçerli olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu" belirtmediğinden dava konusu ettiği tüm alacak talepleri yönünden geçerli olduğuda açıktır. Mahkemece davanın yukarıda açıklanan hukuksal niteliği göz önünde tutularak hizmet tesbiti istemi yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşik uygulamaları bu yöndedir. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2004/12345, 2005/817 K; 8.12.2005 günlü kararı, Hukuk Genel Kurulu"nun 11.2.2004 gün 2004/21-54E.2004/54 K.) O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.