4. Ceza Dairesi 2014/50565 E. , 2019/5129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, silahla tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Sanık ... hakkında genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik olarak; sanığın, yerel Mahkemece kabul edilen silahla ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, TCK"nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit ve aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, bu durumda TCK"nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilip, genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması suçundan açılan davayla ilgili "karar vermeye yer olmadığı" şeklinde karar verilmesi gerekirken, anılan suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, bu hususun mahallinde itiraz mercii tarafından gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede,
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı; yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, üst Cumhuriyet savcısının tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B)Sanık ... hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca üst Cumhuriyet savcısının, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
C)Sanık ... hakkında silahla tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Dosya içerisinde yer alan raporlar, olay yeri incelemesinde ele geçen bulgular ve katılanların beyanlarına göre, sanığın olay günü kiraladığı araç ile 05.00-06.00 saatleri arasında, aynı köy içerisinde yer alan katılanlar ... ve ... ikametlerine av tüfeği ile birden çok kez ateş etmesi, her iki evin dış yüzeyinde saçma izlerinin bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eylemlerinin TCK"nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit ve aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, bu durumda, TCK"nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden hatalı gerekçeyle silahla tehdit suçundan beraat hükmü kurulması,
2)Bir nolu bozmaya uyulması halinde; sanığın silahla ateş etmesi eylemlerinin iki ayrı katılana yönelik olması nedeniyle TCK"nın 43/2 ve katılanların sanığın eşi hakkında asılsız dedikodu çıkarması nedeniyle aralarında sorun bulunduğu, bu husus nedeniyle TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.