Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi sonrasında, başvuru süresi ve mercii yanlış belirtilerek hüküm fıkrasında açıklama yapıldığını ve bu nedenle hükmün kesinleşmediğinin ortaya çıktığını belirtmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları ile incelenen delillere göre, hükümlü tarafından yapılan temyiz itirazlarının yerinde görülmediği, hükmün usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, hükmün tebliğnameye aykırı olarak onandığı belirtilmiştir.
Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- Anayasa'nın 40/2 maddesi, \"Herkes, kendisine yapılan haksız fiil nedeniyle yargı mercileri önünde dava açma hakkına sahiptir. Yasal düzenlemeler, bu hakkın kullanılmasını güçleştiremez.\"
- 5271 sayılı CMK'nın 34/2 maddesi, \"Kararın yasaya uygunluğu hususunda başvuruda bulunabilecek kişi veya kamu görevlileri, kanunun kendilerine tanıdığı süre ve usule göre istinaf veya temyiz yoluyla isteminde bulunabilirler.\"
- 231/2 maddesi, \"Karara karşı temyiz başvurusu; a) kanun yoluna başvurma kararı verildikten sonra, b) kararın kesinleşmesini önlemeye yönelik tedbir kararları hariç olmak üzere iç hukuk yollarının tümünün tüketilmesinden sonra, c) hukuki yararı olan, tarafı olan veya hukuki yararı olabilecek kişiler tarafından üç gün içinde açılır.\"
- 232/6 maddesi, \"Temyiz incelemesi sırasında yapılan inceleme sonucunda, hükümlü lehine olmak üzere değişiklik yapılması gerektiği sonucuna varılırsa, bu değişiklik hükmü uygulamaya geçmiş kabul edilir ve yeniden yargılama yapılmaz.\"