Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/7466 Esas 2021/4352 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7466
Karar No: 2021/4352
Karar Tarihi: 28.06.2021

Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/7466 Esas 2021/4352 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi, bir kişinin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozduğu suçlamasıyla TCK'nın 302/1, 31/3, ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verdi. Karar temyiz edildi ve dosya incelendikten sonra temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığı gerekçesiyle işin esasına geçildi. Mahkeme kararında, suç adının kötü yazımı nedeniyle düzeltilebilir bir maddi hataya yer verildiği ve cezanın doğrudan 18 yıl olarak belirlenmesi gerektiği halde fazladan 1/3 indirim oranının gösterilmesi sonuçları etkilemeyeceği belirtildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Kararın sonuç bölümünde mahkeme, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenleri yerinde görmediğini ifade ederek, temyiz davasını esastan reddetti ve dosyayı Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesine göndermek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi etti.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 302/1, 31/3, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2020/7466 E.  ,  2021/4352 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma
    Hüküm : TCK’nın 302/1, 31/3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
    Gerekçeli karar başlığında suç adının “Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozmak” yerine “Silahlı terör örgütüne üye olma” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiş, hükmedilen temel cezanın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olması nazara alınarak, TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca indirim yapılırken cezanın doğrudan 18 yıl olarak belirlenmesi gerekirken fazladan 1/3 indirim oranının da gösterilmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Bozmaya uyularak yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuk


    müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.