
Esas No: 2021/1536
Karar No: 2021/1928
Karar Tarihi: 01.12.2021
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1536 Esas 2021/1928 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada sıra cetveline itiraz - alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde birleşen davada davacı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili borçluya ait aracın satıldığını, icra müdürlüğünce 22.10.2013 tarihli kararla tüm paranın davalı bankanın rehin alacağına ödenmesine, başkaca para kalmadığından sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, davalı bankanın rehin alacağının sona erdiğini, davalı bankaya ödenen paranın müvekkili dosyasına ödenmesini gerektiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili, icra müdürlüğünün 22.10.2013 tarihli kararının Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesince iptal edilerek sıra cetveli yapılmasına karar verildiğini, 09.05.2016 tarihli sıra cetveli düzenlendiğini, 1. sırada davalı bankanın rehin alacağına, 2. sırada müvekkili alacağına yer verildiğini, davalı bankanın rehin alacağının sona erdiğini, ileri sürerek sıra cetvelinin iptali ile davalı bankaya ödenen paranın müvekkili dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia savunma bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, asıl davada davacının dosyasındaki haklarını birleşen dava davacısına yazılı temlik sözleşmesi ile temlik ettiği, sıra cetveline konu araç üzerinde davalı bankanın rehini bulunduğu, dava dışı borçlu ile davalı banka arasında rehin sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin borçlunun kullanacağı tüm kredi sözleşmelerini (Kredi Genel Sözleşmesi, Bireysel Paket Sözleşmesi, Tüketici Kredisi, Borçlanma ve Rehin Sözleşmesi vb.) kapsar şekilde düzenlendiği, borçlunun bankada mevcut ödenmeyen kredi borçları sebebiyle rehin sözleşmesinin halen devam ettiği gerekçesiyle; asıl davada davacı haklarını devretmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine, karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Bedeli paylaşıma konu araç üzerinde şikayet olunan banka tarafından araç (tüketici) kredisinden kaynaklı rehin tesis edilmiştir. Bedeli paylaşıma konu araç üzerine konulan rehnin araç (tüketici) kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. Dava dışı borçlu ile davalı banka arasındaki rehin sözleşmesi kapsamında borçlu adına açılmış veya açılacak her türlü kredilerin ve borçlunun Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O nezdinde her ne sebeple olursa olsun asaleten ve gerekse kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak aracın Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O’na rehin edildiği yönündeki kayıt yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır.
Bu durumda bedeli paylaşıma konu araç için kullanılan tüketici kredisinin tamamın ödenip ödenmediği tespit edilip bu kredinin ödenmiş olduğunun tespiti halinde araç üzerine banka lehine konulan rehnin konusu kalmamış olacağından şikayetin kabulüne karar verilmelidir. Mahkemece bu konuda araştırma yapılmadan rehnin araç için verilen tüketici kredisi dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı sayılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 01.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.