Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/370
Karar No: 2019/1939

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/370 Esas 2019/1939 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/370 E.  ,  2019/1939 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki TMK"nın 1007. maddesine dayalı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19/03/2019 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacı ... vekili Av. ... ile diğer taraftan Hazine vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların kök murisi, ..."ye ait olup, ... ...mevkiinde tapuya kain eski 185 dönüm, yeni ölçü yaklaşık 170 dönüm arazinin, öncesinde birtakım yolsuz tesciller ve akabinde bölgedeki kadastro uygulamaları neticesinde davacıların mülkiyetinden çıktığını, bidayette 185 dönüm olan arazinin, 101/500 m2"lik miktarının ... ilçesi, ... mah. 838 ada 6 ve 94 nolu parsellerde tapuya tescil edildiğini, arta kalan 70 dönüme yakın taşınmaz parçalarının bitişik ada veya parsellere katıldığını, kadastro tespitlerinden sonra gerçekleşen hak düşürücü süreler nedeni ile tapu kayıt maliklerine karşı dava haklarının, Kadastro Kanununun 12. maddesi gereğince düştüğünü, bir kısım hak sahipleri tarafından açılan tapu iptali ve tescil talepli iki davanın, anılan neden ile hak düşürücü süre yönünden reddedildiğini ve kesinleştiğini, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan, Devletin TMK"nın 1007. maddesi gereğince sorumlu olduğunu, bu sorumluluğun Yargıtay 1943/13-144/8 nolu İBK kararı uyarınca, bu sorumluluğun eski ve yeni bütün sicillere şamil olduğunu, yine Yargıtay HGK"nın 2010/4-349E. 2010/318 K. nolu kararı ile tapu sicilinin bir uzantısı olan kadastro tespitindeki zarar doğurucu hukuka aykırı işlemlerde aynı madde uyarınca Devletin sorumluluğunun kapsamında bulunduğunu, tazminat talebi için zaman aşımı veya hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, zira, bir kısım mirasçılar tarafından açılan ... 7. AHM"nin 2005/71 Esas, 2006/39 Karar nolu dosyası ile ... 4. AHM"nin 2009/293 Esas, 2010/122 Karar sayılı dosyalarında tapu iptali tescil taleplerinin reddine ilişkin kararların kesinleşme tarihlerinden itibaren 10 yıl geçmediğini, bu nedenle açılan bu davada hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, taleplerinin tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlara yönelik olup, aynı yıl tazmini karşılığı hükmedilecek değerin belirlenmesinde davanın açıldığı karar tarihine en yakın tarihin esas alınması gerektiğini, davaya konu taşınmazların eski zabıt kayıtlarına göre ... ilçesi,... Kayışdağı mevkiinde eski 1, yeni 13 kapıda, eski ölçü 185 dönüm, yeni ölçü 170 dönüm arazi olduğunu, dava konusu taşınmazların
    ilk tesis kaydı tapu idaresi nezdinde zayi olduğunu, taşınmazların ilk kayıt durumunun 329 ve 336 tarihli 2 kıta senedi Hakaniye dayandığını, tapudaki zabıt kaydının Temmuz 336-122 tarih 50/194 cilt/saife, tapu kayıtları ile muris adına kayıtlı olduğunu, ...mevkiinde 15 dönüm bağ, 1125 köşk ve zemini, 167 dönüm 475 zira tarla vasıflı 3 parça ve yine Senedi Hakanisi zayi olan zabıt kaydına göre 1 dönüm 303 arşın atik bir parça tarladan oluşan yekpare yaklaşık 185 dönüm miktarlı gayrimenkulün dava konusu yapıldığını, ekte sunulan veraset ilamına göre, murisden intikal eden taşınmazların 64 hisse itibari ile 16"şar hissesinin ..."ye, kalan 16 hissenin davacıların murisi ..."ın 341 yılında ölümü ile mirasçıları, eşi ..., çocukları ...e kaldığını, mirasçıların 72576 sehinden hesaplanan bağ ve köşkteki sehimlerinin adları yazılı mirasçılara belirtilen sehimlerde kaldığının belli olduğunu, taşınmazların kök murisden intikal işlemini gösteren Temmuz 336-122 cilt, 50/94 sayfadaki ilk kayıttan 1 yıl sonra ... ...nin mirasçılarının hisselerini... isimli şahsa satmış olduklarına dair zabıt kaydı girildiğini, nüfus kaydında görüldüğü üzere, ......"nin oğlu ... ...nin 03/02/1341 tarihinde vefat ettiğini, yolsuz kayda esas sahte belgeler yapılacak incelemede görüleceğini, ... ...nin sağ iken mirasçı sıfatı ile tasarrufta bulunan kişilerin devir ve temlike yetkili olmadıkları halde 63/11 Nisan 337-60 sayılı zabıt kaydında... adına satış gerçekleştirilmiş olmasının sahtecilik ile yapılmış bir yolsuz tescil işlemi olduğunu, yolsuz tescil hiçbir zaman hüküm ifade etmeyeceğini,...den sonra taşınmazı iktisap edenler adına yapılan kadastro tespitlerine bu taşınmazların konu olduğunu, taşınmazın kayıt malikine karşı hak sahipleri tarafından açılan, yukarıda belirtilen iki davanın hak düşürücü süre yönünden reddedildiğini ve kararların kesinleştiğini, kök muris ......nin maliki olduğu yaklaşık 185 dönüm arazinin, kadastro uygulamasında ana taşınmaz olarak 838 ada, 6 ve 94 nolu parseller halinde 101.500 m2 olarak tespit edildiğini, bu tespitin 12/08/1956 tarihinde kesinleştiğini, perakende olarak yapılan bu kadastrodan önce 05/09/1948 yılında kesinleşen bölge kadastrosunda tespit konusu 101.500,00 m2 taşınmazın 639 ada, 6 parsel olarak tespit edildiğini, ancak malik hanesi boş bırakılmış ve kesinleşme işlemi gerçekleştirilmeyip beklemeye alındığını, malik hanesinin doldurulması için hakim kararı aranmaksızın yeniden tespite konu edildiğini, ayrıca kadastro tespitinde ... ve Tevfik"e ait hisseleri durmakta iken herne nedenle ise 1953 yılında ölü ... terekesine izafeten kayyum avukat tarafından 830 ada, 6 nolu parsel için ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1953/51 Esas, 1957/874 Karar sayılı izalei şuyu davası açıldığını, kayyum tarafından açılan dava neticesi bu kişilerin paylarının ..."a geçtiğini, mirasçılara ödeme yapılmadığını, ..."den sonra taşınmazların ... kaydı oluşturulması işlemlerinin de kanuna aykırı olduğunu, yolsuz tescillerin sonucu olarak ve diğer kanuna aykırı uygulamalar ile kadastro tespitleri ile de davacıların mülkiyet haklarının zayi edilmiş bulunduğunu, yolsuz tescillerden başka yaklaşık 70 dönüm arazinin kadastro tespit işlemleri hatası neticesinde zayi olduğunu, 838 ada, 6 ve 94 nolu parseller dışında başka ada ve parsellere kayıt edildiğini, işgal edilerek, üzerine gecekondu yapılan 440 ada, 18 nolu parselin ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1987/120 Esas, 1990/816 Karar sayılı izalei şuyu davası ile hisse bedelinin ödendiğini, kadastroya esas haritada 6 ve 94 nolu parsellerin bitişiğinde ...... veraselerine ait kısmın 3. kişiler adına tespit ve tescil edildiğini, akıbetinin hak sahiplerince bilinmediğini, tüm yerlere ilişkin kadastro tespitine ilişkin dava hakkının, Kadastro Kanunun 12. maddesi gereğince düştüğünü, dava konusu taşınmazlar ile ilgili ... 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 170 sayılı 27/01/86 tarihli, ... 3. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğüne yazdığı yazıda görüleceği üzere dava konusu taşınmazlar ile ilgili 153, 155 ila 180, 182 ila, 188, 191 ve 192 numaralı parseller münakale görmemiş olup, halen mutasarrufları üzerinde durduğunu, ancak bu taşınmazlarında kadastro tespitlerinde 3. kişiler adına yazıldığını ve kadastro tespitlerinin bu şekilde kesinleştiğini, münakale görmeyen yerlerin hak sahiplerinin mülkiyet haklarının devam etmekle birlikte 3. kişiler adına oluşturulan yeni tapu kayıtlarına karşı dava açma hakkının Kadastro Kanunundaki hak düşürücü süre nedeni ile ortadan kalktığını
    belirterek, dava konusu taşınmazların karar tarihindeki güncel bedellerin tespitine, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, ek dava ve fazlaya dair her türlü talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davalılar ... ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten reddine,
    Davalı Hazine hakkındaki davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmekle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
    Dava TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; dayanak tapu kaydının uyduğu iddia edilen taşınmazların bulunduğu yörede kadastro tespitlerinin 1956 yılında yapıldığı, davacıların kadastro tespitine itiraz etmedikleri, hak düşürücü süre içinde dava açmadıkları,TMK"nın 1007. maddesine dayanılarak açılan tazminat davaları için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 125.) maddesinde yazılı 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanmasının söz konusu olduğu davada, arazi kadastrosunun yapıldığı tarihten itibaren hakdüşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiği ve davalı Hazinenin de zamanaşımı itirazında bulunduğu gözönüne alındığında davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HMK"nın 302/5. ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2037,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 19/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi