5. Ceza Dairesi 2015/9240 E. , 2016/9083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanık hakkında ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2012 gün ve 2010/280 Esas, 2012/741 Karar sayılı ilamıyla sanığın tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/6141 Esasında kayıtlı olduğu, suç tarihinin Temmuz 2008 ve öncesi, iddianame tarihinin 11/08/2010 olduğu; sanık hakkında ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/06/2013 gün ve 2012/458 Esas, 2013/475 Karar sayılı ilamıyla sanığın tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/8683 Esasında kayıtlı olduğu, suç tarihinin Nisan 2010, iddianame tarihinin 24/05/2012 olduğu; sanık hakkında ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2013 gün ve 2013/261 Esas, 2013/462 Karar sayılı ilamıyla sanığın zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/9228 Esasında kayıtlı olduğu, son suç tarihinin Nisan 2006 ve öncesi, iddianame tarihinin 20/08/2009 olduğu; sanık hakkında ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/01/2013 gün ve 2011/516 Esas, 2013/10 Karar sayılı ilamıyla sanığın tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/8282 Esasında kayıtlı olduğu, suç tarihinin Temmuz 2005, iddianame tarihinin 18/11/2011 olduğu; iş bu kamu davasında ise suç tarihinin 05/07/2008 ve öncesi, iddianame tarihinin 05/03/2013 olması karşısında; sanığın aynı suç işleme kararı kapsamında değişik tarihlerde birden fazla mağdura kazanç karşılığı ödünç para verdiği, suç ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesinti durumu da nazara alınıp beş ayrı kamu davasının birleştirilmesinden sonra 01/06/2005 tarihinden önceki eylemler yönünden zamanaşımı süresinin de gerçekleşmiş olduğu gözetilerek hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle aynı teselsül içerisindeki eylemler bölünmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suçu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği kabul edilen sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
Dosya içeriğine göre 05/07/2008 ve öncesi olan suç tarihinin karar başlığında 19/07/2012 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ilamın kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olduğu gözetilmeden uygulama imkanı olmayan TCK"nın 58. maddesine kararda yer verilmesi,
Kanuna aykırı sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.