Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava davacının 18.02.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma geldiği iddiasına dayalı maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalılar avukatı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.
5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir.
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir.
Somut olayda sigortalının yaralanmasıyla sonuçlanan kazanın iş kazası olarak tespiti ve sürekli iş göremezlik oranının belirlenerek gelir bağlanması için davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatının bulunmadığı, Yerel mahkemece Mersin Devlet hastanesinin 27.07.2004 tarihli raporunun esas alınarak sonuca gidildiği görülmektedir.
Yapılacak iş, davacıya 18.02.2002 tarihinde yaralanmasıyla sonuçlanan kazanın iş kazası olduğunun ve sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatta bulunmak, giderek olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde davacıya SGK Başkanlığı ve işvereni hasım göstererek tespit davası açması için önel vermek, o davayı bu dava için bekletici mesele saymak, Kurumca bu işlemlerin yapılmasından sonra, gelir bağlanması halinde, davacıya bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihteki en son peşin sermaye değerini sormak, hüküm tarihindeki veriler gözetilerek davacının maddi zararını yeniden hesaplatmak, hesaplanan bu miktardan bağlanan gelirin en son peşin sermaye değerini düşmek suretiyle karşılanmayan maddi zarar miktarını tespit ederek davacının temyiz incelemesine konu 30.04.2008 tarihli kararı temyiz etmediği de gözetmek suretiyle maddi tazminat konusunda çıkacak sonuca göre, manevi tazminat konusunda Kurumca belirlenecek sürekli iş göremezlik oranına göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykIrı olup bozma nedenidir.
O halde davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına ve maddi tazminatın hesabına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine,17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.