3. Hukuk Dairesi 2016/274 E. , 2017/7418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; Sait ve İsmet"in malik olduğu ve diğer davacı ..."in ikamet ettiği taşınmazda elektrik kontağından çıkan yangın nedeniyle evde ve eşyalarda zarar oluştuğunu, davalının sorumluluğunun bulunduğunu belirterek inşaat zararı 21.589,74 TL ve zarar gören ev eşyalarının bedeli 16.105 TL , ödenmek zorunda kalınan 1.750 TL kira bedeli ve yargılama sonuna kadar ödenecek kira bedeli ile 810 TL tespit gideri olmak üzere toplam 40.254,74 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2013/12906 esas 2013/15884 karar sayılı 13/11/2013 tarihli ilamıyla “.... Somut olayda, taraflar arasında elektrik tüketimine dair abonelik sözleşmesine dosya içerisinde rastlanılamamıştır. O halde, mahkemece, taraflar arasında elektrik tüketimine dair abonelik sözleşmesinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, abonelik sözleşmesinin bulunması halinde, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı ve buna göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davalı ... şirketinin meydana gelen yangın nedeniyle kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıların evinde meydana gelen yangın nedeniyle, enerji nakil hattının maliki olan davalıya izafe edilebilecek bir kusurun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
BK.nun 58/1.maddesi (TBK.nun 69.maddesi) gereğince imal olunan bir şeyin sahibi o şeyin korunmasındaki kusurundan dolayı oluşan zararlardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumludur. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin varlığı durumunda (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) sorumluluktan kurtulabilir.
Dosyanın incelenmesinde; İtfaiye Müdürlüğü Yangın raporuna göre davacıların evinde 04/08/2011 tarihinde çıkış nedeni olarak elektrik kontağının gösterildiği yangının çıktığı, 15/08/2011 tarihli keşif neticesinde alınan delil tespiti raporuna göre; evin girişinde bulunan elektrik panosunun ve panoya bağlı tüm iç tesisat iletkenlerinin yandığı, yangının elektrik tesisatının bir noktasında ark oluşumuyla meydana geldiği, ark oluşumunun şebeke geriliminin istenen değerin altında veya üstünde olmasından kaynaklandığı, davalı kurumun gereken önlemi almadığı belirtilmiştir. Yargılama sırasında dosya üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre ise; davalı ... şirketinin sorumlu olabilmesi için enerji alınan noktadan trafo postasına kadar enerji nakil hattında bir iletkenin kopup yangın mahalline düşerek zarar vermesi gerektiği, böyle bir durumun söz konusu olmadığı, yangının iç tesisattan çıktığı iddia edildiğinden davacının sorumlu olduğu alanda gerçekleştiği, davalının kusurunun bulunmadığı açıklanmıştır.
Dava konusu olayla ilgili alınan tanık beyanları incelendiğinde; tanık Ferzende Akkuş’un ifadesinde; “elektrik saatinin olduğu bölgenin yandığı”, tanık Hüseyin Akkuş’un ifadesinde;” yangının elektrik panosundan başladığı, yangından önce tüm elektriğin dağıtıldığı ana panonun iki kez kısa devre yaptığı”, tanık Ali Haydar Bozacı’nın ifadesinde; “ olay günü evinin elektrik lambasının ışığının kısılıp tekrar eski haline geldiği” belirtilmiştir. Mahkemece, abonenin yaptığı düzenlemenin sonucunda, iç tesisat için davalının uygunluk verip, abone kaydı yapıp yapmadığı hususu araştırılmamıştır. İç tesisat bakımından abonenin sorumlu olduğu kabul edilse dahi iç tesisatın elektrik sayacının bulunduğu yere ve panonun sayaca yakınlığı araştırılmalı ve incelenmelidir.
Ayrıca, sayacı elektrik sarfiyatı yönünden kontrol eden davalının iç tesisat için abonenin uygunluğunu denetlemesi sonrasında davacı abonenin yaptığı bu değişiklikleri fark edip edemeyeceği, eksikliklerin bulunduğunu görebilip göremeyeceği, davalının kontrol edemeyeceği, değişiklikler yapıldı ise illiyet bağının kesilip kesilmediği araştırılması gerekmektedir.
O halde; mahkemece yukarıda açıklanan belirlemeler doğrultusunda, delil tespiti raporu, tanık beyanları ve kusursuz sorumluluk ilkesi göz önüne alınarak uzman bilirkişi kurulundan gerekirse mahallinde inceleme yapılarak tespit edilecek maddi ve hukuki olgulara göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir .
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.