5. Ceza Dairesi 2015/1716 E. , 2016/9075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ :Tefecilik, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM :Sanık ..."nun 6136 sayılı Kanuna muhalefet, tefecilik suçlarından mahkumiyetine, sanıklar ..., "un tefecilik suçundan mahkumiyetlerine, ... ve... ve ..."a yönelik eylemlerinden beraatlerine, diğer sanıkların tefecilik suçundan beraatlerine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ... müdafiin, beraat hükmünün gerekçesine yönelik olmayan temyizde hukuki yararı bulunmadığından, sanık ...’ın 01/12/2011 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 14/12/2011 günlü dilekçe ile temyiz ettiğinden vaki temyiz istemlerinin, sanık ... müdafiin ise yasal süreden sonra duruşmalı inceleme isteminde bulunduğu gibi hükmolunan sonuç ceza miktarı itibariyle de koşulları oluşmadığından duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 317 ve 318. maddeleri uyarınca REDDİYLE, incelemenin, tüm sanıklar hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan Hazine vekilinin ve ayrıca sanıklar ... ile ... hakkındaki beraat hükümlerine yönelik katılan ... vekilinin, tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik ise sanık ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ...’ın yokluğunda verilen hükmün müdafiisi olduğuna ilişkin vekaletname, yetki belgesi veya görevlendirme yazısı bulunmayan Avukat ...’e usulsüz olarak tebliğ edilmesi nedeniyle sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanıklar ..."ın ..."e yönelik tefecilik suçlarından, ...’ın tefeciliğe iştirak suçundan verilen beraat hükümlerinin ve sanık ...’in ."a yönelik tefecilik suçlarından, ..."nun 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelenmesinde;
Sanık ... hakkında müşteki ...’e karşı tefecilik suçunu işlediği dolayısıyla kamu davası açıldığı, gerekçeli kararda da bu eyleminden dolayı beraat hükmü kurulduğu belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında müşteki adının “...” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararın infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüş, sanıklar ...
ile ..."in değişik zamanlarda kazanç elde etmek amacı ile birden fazla ödünç para verdikleri kabul edilmesine karşın TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması ise aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen sanıklar, sanıklar müdafiileri ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ..."ın "e yönelik tefecilik suçlarından haklarında verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Dosya içeriğine göre sanıklar ..., haklarında ... Asliye Ceza Mahkemesinin 26/06/2008 tarih ve 2007/333 Esas, 2008/239 sayılı kararı ile tefecilik suçundan mahkumiyet hükmü verildiği ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21/11/2012 tarih ve 2010/21942 Esas, 2012/26289 Karar sayılı ilamı ile onandığı, anılan dosyada suç tarihinin 2007, iddianame tarihinin ise 23/03/2007 olduğu, keza sanık ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2008 tarih ve 2007/358 Esas, 2008/254 Karar sayılı hükmü ile tefecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının da Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18/04/2012 tarih ve 2010/13636 Esas, 2012/9474 sayılı kararı ile onandığı, bu dosyadaki suç tarihinin 2006, iddianame tarihinin ise 25/06/2007 olduğu belirlenmekle, dosyaların asılları veya onaylı örneklerinin celbi ile eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanıklara TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyalarından verilen cezaların mahsubu ile oluşması halinde ayrıca aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanık ... hakkında tanıklar ..., ... ve ..."a yönelik eylemlerinden dolayı kamu davası açılmadığı gözetilmeden mahkumiyet hükmü kurulurken bu eylemlerinin de sübuta dahil edilmesi,
TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması nazara alınarak ;
Sanık ..."ın müşteki ..."e % 25 faizle 200.000 TL verdiği, bu para karşılığında müştekiye ait olan ancak tapuda ... adına kayıtlı bulunan bir adet tripleks tipi villa ile üç katlı binanın tapularını satış suretiyle devraldığının iddia edilmesi, sanığın ise müştekiye 200.000 TL borç para vermediğini, ..."ye ait gayrimenkulleri iddianamede belirtilen miktar karşılığında satın aldığını, ...’i gayrimenkulün kiracısı olması nedeniyle tanıdığını, satın aldıktan sonra kiracı olarak kalmak istemesi üzerine kira sözleşmesi yaptığını savunması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından ... ve beyanlarda adı geçen ..."ın taşınmazların mülkiyetinin gerçekte kime ait olduğu ve satışın nasıl gerçekleştiği hususunda tanık sıfatıyla dinlenmesi ile hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık ...’in ..."e toplam 27.000 TL bedelli dört adet çek verdiği karşılığında 50.000 TL meblağında açık senet aldığı kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de; TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun konusunu kazanç karşılığı başkasına verilen ödünç paranın oluşturduğu, somut olayda ödünç para verilmesinin söz konusu olmadığı, bu itibarla atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı nazara alınarak sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık ...’ün müşteki ..."e % 20 faiz ile 13.000 TL para verdiği, bir müddet sonra borcunun 45.000 TL"ye ulaştığının iddia edilmesine rağmen, sanığın ..."le 2003-2004 yılında ticari ortaklık yaptığına, faizle borç para vermediğine, ortaklıklarının bir sene sürdüğüne ilişkin savunması karşısında; tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verilmesi ile tamamlanacağı nazara alınarak müşteki ..."in yeniden dinlenerek sanıktan borç para aldığı tarihin kesin olarak saptanması ve buna bağlı olarak zamanaşımı süresinin gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,
Sanık ..."un, müşteki ..."e aylık % 15 faizle 14.500 TL ve 5.000 TL olmak üzere farklı tarihlerde paralar verdiği, karşılığında 40.000 TL meblağlı bir senet aldığı ve senetlerdeki bu paranın müşteki tarafından sanığa ödendiği iddia edilmesine rağmen, suçlamayı kabul etmeyen sanığın ... ilçesine hiç gitmediğini, kimseye faizle para vermediğini ve senet imzalatmadığını savunması karşısında maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından sanığın tefecilik yapıp yapmadığının kolluk marifetiyle tespiti, hakkında vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi ve dava konusu senetlere ilişkin icra takibi yapılıp yapılmadığı hususlarının da araştırılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Sanık ..."ün banka kredisi kullanamayan müşteki ..."a ait dükkanı devraldığı ve bu dükkana ipotek konması karşılığında 100.000 TL kredi çektiği, bunun 80.000 TL"sini ...’a verdiği, aralarındaki ilişkinin kredi kullanımına yönelik olduğu, faiz karşılığı ödünç para verdiğine dair mahkumiyetine yeterli şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve bu itibarla beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık ...’nın müşteki ..."e 5.000 TL para verdiği, karşılığında 6.500 TL meblağlı çek aldığı iddia edilmesi, müştekinin duruşmadaki beyanında 5.000 TL karşılığında 6.500 TL meblağlı çek verdiğini, ancak 5.000 TL olarak borcunu ödediğini, aralarında herhangi bir alacak borç ilişkisi kalmadığını bildirmesi karşısında müşteki ..."in yeniden dinlenerek sanıktan borç para aldığı tarihin kesin olarak belirlenmesi, sanığın tefecilik yapıp yapmadığı hususunda kolluk araştırması yaptırılması, hakkında vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi ve sanığın alacaklı olduğu icra dosyalarının tespiti ile gerektiğinde borçluların tanık olarak dinlenilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Sanık ...’nun birden fazla müştekiye, sanık ..."un ise müşteki ...’e değişik zamanlarda kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verdiği kabul edilmesine karşın haklarında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.