Esas No: 2021/25896
Karar No: 2022/17165
Karar Tarihi: 08.12.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25896 Esas 2022/17165 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Kamu malına zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verilen bir davada, suçtan zarar gören müşteki Sağlık Bakanlığı'nın katılım talebinin kabul edilmesi gerektiğine karar verdi. Ancak sanığın, zararı soruşturma aşamasında giderdiğini iddia ettiği tutanak araştırılmadan ve tanıklar dinlenmeden karar verildiği için hükmün bozulması gerektiği sonucuna varıldı. Kararda, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi ile suçtan zarar görenlerin kanun yoluna başvurabileceği belirtildi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamına atıfta bulunarak müştekinin katılma talebi niteliğindeki temyiz dilekçesinin kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi
- CMK'nın 237/2. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Kamu malına zarar verme suçu yönünden suçtan zarar gören Sağlık Bakanlığı’nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca 06.10.2020 havale tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek kamu malına zarar verme suçundan zarar gören müşteki Sağlık Bakanlığı’nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
Sanığın, 15/10/2015 tarihli savunması ve temyiz dilekçesi ekinde sunduğu 31/12/2015 tarihli tutanağa göre, sanığın zararı soruşturma aşamasında giderdiğine dair iddia ve tespitler bulunduğu anlaşılmakla, söz konusu tutanak araştırılmadan, gerekirse tutanakta imzası bulunan tanıklar dinlenmeden, eksik kovuşturma sonucu, zararın giderilmediği belirtilerek 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.