Esas No: 2021/25900
Karar No: 2022/17164
Karar Tarihi: 08.12.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25900 Esas 2022/17164 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/25900 E. , 2022/17164 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, hükümlü veya tutukluların ayaklanması, kamu görevlisine karşı direnme ve kasten yangın çıkarma
HÜKÜMLER : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı ve mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Kamu malına zarar verme, hükümlü veya tutukluların ayaklanması ve kasten yangın çıkarma suçları yönünden suçtan zarar gören Adalet Bakanlığı’nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca 19/04/2021 tarihli temyiz dilekçesinde katılma talebinde bulunduğu anlaşılmakla kamu malına zarar verme suçundan zarar gören müşteki Adalet Bakanlığı’nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
I-Adalet Bakanlığı vekilinin sanıklar hakkında kamu görevlisine karşı direnme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Adalet Bakanlığı’nın sanıklar hakkında kamu görevlisine karşı direnme suçundan açılan kamu davasında, suçtan doğrudan zarar gördüğü kabul edilemeyeceğinden ve bu nedenle de bu suç yönünden davaya katılma hakkı bulunmayan kurumun hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, Adalet Bakanlığı vekilinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince tebliğanemeye aykırı olarak REDDİNE,
II-Sanıklar hakkında hükümlü veya tutukluların ayaklanması ve kasten yangın çıkarma suçlarından kurulan beraat ve ceza verilmesine yer olmadığı hükümlerine yönelik Adalet Bakanlığı vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan kurum vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanıklar hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyetine karar verilen sanık aleyhine ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Adalet Bakanlığı vekili ile sanıkların temyiz istemleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına “Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.800 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılan kuruma verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.