14. Ceza Dairesi 2019/1014 E. , 2020/2815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı (sanık ...), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar), çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanıklar Gökhan ile Cihan)
HÜKÜM : Sanık ...’in çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar Gökhan ile Cihan’ın atılı suçlardan mahkumiyetlerine dair Bingöl 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.05.2018 gün ve 2016/251 Esas, 2018/171 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs ve sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden hesap hatası düzeltilerek esastan reddine, sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden esastan reddine, sanıklar Kemal ile Cihan haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin karardaki mahkumiyete dair kısımlar çıkarılarak yerlerine sanıkların bu suçtan beraatlerine yazılması ve sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden ise karardaki mahkumiyete dair bölümün çıkarılarak yerine sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup mağdurun şikayetçi olmaması nedeniyle kamu davasının düşmesine ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilerek esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü;
Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanık ... hakkında değişen suç vasfına reşit olmayanla cinsel ilişki, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede kayden 01.07.2000 doğumlu olup suç tarihi dönemde on beş yaşından küçük olan mağdurun soruşturma evresinde verdiği 29.03.2016 günlü beyanında Kemal’in, kendisiyle değişik tarihlerde birden fazla anal yoldan organ sokmak suretiyle ilişkiye girdiğini belirtmesi, sanığın müdafi huzurunda alınan 25.03.2016 tarihli kolluk ifadesinde, mağdurla ayda en az iki kez anal yoldan cinsel ilişkiye girdiğini, bazen anüsüne cinsel organını soktuğunu bazen de sürtünerek boşaldığını belirtmesi, Bingöl Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 24.03.2016 günlü raporda mağdurun anal muayenesinde fissür izlendiğinin ifade edilmesi, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık kurulunca düzenlenen 28.07.2016 tarihli raporda değişik tarihlerde farklı sanıkların cinsel istismarına maruz kalan mağdurun ruh sağlığının bozulduğu belirtilmesine rağmen bozulmanın hangi sanığın eyleminden kaynaklandığının saptanamaması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, ilk derece mahkemesince sanık ...’in suç tarihinden önce tanıştığı mağdurla değişik tarihlerde anal yoldan organ sokmak suretiyle birden fazla cinsel ilişkiye girdiği kabul edilip, bu kapsamda eylemlerin 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanundan sonra işlenip işlenmediği ve ruh sağlığının sanığın eyleminden dolayı bozulup bozulmadığı hususlarındaki tereddüt lehe değerlendirilmek suretiyle sanığın anılan kanundan önce zincirleme şekilde işlediği çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan dolayı mağdurun ruh sağlığının da bozulmadığı kabul edilerek lehine olan 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 103/2, 43/1. maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle aynı Kanunun 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki 103/2,35/2,43/1. maddelerine göre hüküm kurulması karşısında, anılan karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,
Sanık ... hakkında yapılan değerlendirmede, mağdurun aşamalarda değişen çelişkili anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan ve esastan reddedilmesi,
Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede, ilk derece mahkemesince sanık hakkında mağdura karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını kapı kilitleyip, cebir uygulamak suretiyle işlediği gerekçesiyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında kurulan hükümlere konu eylemlerin cebir veya tehditle işlenip işlenmediği ve mevcut haliyle müsnet suçların kanuni unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığına dair yapılacak değerlendirmenin delil takdirine ilişkin olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 303/1-a. maddesi kapsamına girmediği ve bu husustaki değerlendirmenin aynı Kanunun 280/1-g. maddesine göre duruşmalı yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme
neticesinde mahkumiyet hükümlerinin karardan çıkarılarak yerlerine sanığın unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraati ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine ibarelerinin yazılması suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar Kemal ve Gökhan müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 13.11.2018 gün ve 2018/2476 Esas, 2018/1395 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan ve düzeltilerek esastan reddine yönelik hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanık ...’ın atılı suçlardan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini hususunun mahalline bildirilmesi için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 30.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.