21. Hukuk Dairesi 2018/1172 E. , 2019/1615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverenlere ait iş yerinde geçen Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 01/06/1973- 15/07/1990 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin 30/04/2015 tarih, 2014/26835 Esas ve 2015/9488 Karar sayılı Bozma ilamı üzerine, " Davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya ait 7132 sicil nolu iş yerinde asgari ücret ile 10/04/1979 - 15/07/1990 tarihleri arasında kuruma bildirilen süreler hariç kesintisiz olarak çalıştığının tespitine" karar verilmiştir.Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay"ın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
Somut olayda, mahkemenin 25/04/2014 tarih, 2010/485 Esas ve 2014/468 Karar sayılı kararı ile "Davanın kısmen kabulü kısmen reddine, davacı ..." in 01/06/1973 - 01/07/1975 , 01/06/1977 - 01/04/1979, 15/08/1979 - 15/07/1990 tarihleri arasında 7132 sicil nolu davalı ..."ya ait işyerinde kuruma bildirilen süreler dışında çalıştığının tespitine" karar verildiği, kararın davalılar tarafından temyiz edildiği, Dairemiz tarafından 0/04/1979 tarihi öncesi için hak düşürücü sürenin geçtiği, sonrası için ise eksik inceleme ve ararştırma ile karar verildiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırmanın genişletildiği, buna göre 15/08/1979 - 15/07/1990 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesinde bir hata bulunmadığı, ancak mahkemenin 25/04/2014 tarih, 2010/485 Esas ve 2014/468 Karar sayılı kararını temyiz etmeyen davacı lehine ve temyiz eden davalılar aleyhine karar verilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan 10/04/1979- 15/08/1979 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle, Dairemizin 30/04/2015 tarih, 2014/26835 Esas ve 2015/9488 Karar sayılı Bozma ilamı üzerine, mahkemenin 25/04/2014 tarih, 2010/485 Esas ve 2014/468 Karar sayılı kararını temyiz etmeyen davacı lehine 10/04/1979- 15/08/1979 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmiş olması usul ve Yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinin 1 numaralı bendinde bulunan " 10/04/1979" tarihinin silinerek yerine " 15/08/1979" tarihinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.