4. Hukuk Dairesi 2020/1662 E. , 2021/455 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ...aleyhine 13/08/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/05/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı mirasçıları tarafından ayrı ayrı süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyanın incelenmesinde; davalılardan ...’in dava tarihinden önce 09/10/2011’de öldüğü anlaşılmaktadır. Kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamaz. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılarına yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. (Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun 50. ve 114/1-(d) maddeleri) Ancak HMK"nın 124. maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Şu hâlde davalının sağ olup olmadığını tespit edememe bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralını ihlal etmiyorsa, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara karşı davaya devam edilmesi mümkün olmalıdır (HGK"nın 11.09.2013 günlü ve E 2013/14-612, K 2013/1297 sayılı ilamı).
Şu durumda, mahkemece HMK"nın 124. maddesinin şartlarının mevcut olup olmadığı tartışılıp şartların mevcut olması durumunda taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Öte yandan; davalılardan ... ı’nın ise yargılamaya başlandıktan sonra 17/04/2017’de vefat ettiği, mirasçılarının usulüne uygun olarak davaya dahil edilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
HMK"nın 55. maddesinde; "Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir." hükmü düzenlenmiştir.Dava devam ederken taraflardan birinin ölümü halinde, TMK"nın 28/1. maddesi uyarınca; ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda, mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümüyle konusuz kalmaz. Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.
Somut olaya gelince; davaya konu istek, malvarlığına ilişkin olup, mirasçıların mal varlığını etkilemektedir. Ayrıca ölenin mirasçılarının davaya dahil edilmemeleri HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını da zedelemektedir.
Bu itibarla, mahkemece anılan usul hükümleri dikkate alınarak; mirası reddetmeyen, mecburi dava arkadaşları olan, davalı ... Konakçı mirasçılarının usule uygun şekilde davaya dahil edilmeleri gerekirken, bu kurala uyulmaksızın, diğer bir deyişle usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.