Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4646
Karar No: 2016/6204
Karar Tarihi: 02.06.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/4646 Esas 2016/6204 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/4646 E.  ,  2016/6204 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    MÜDAHİLLER : ..., ...
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., Yeşilli Köyü çalışma alanında 1983 yılında yapılan tapulama sırasında tespit harici bırakılan ve 02.07.1991 tarihinde yapılan ihdas işlemi ile Hazine adına tescil edilen 321 ada 30 (eski 3890) parsel sayılı 95.881,02 metrekare yüzölçümlü taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle 27.04.2011 tarihinde dava açmış; yargılama sırasında tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümü hakkında da talepde bulunmuştur. Ayrıca yargılama sırasında ... ve ..., tapu kaydı, irsen intikal, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 321 ada 30 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 321 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 28.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda (C1A) harfi ile gösterilen 1.623,79 metrekarelik kısmı ile tespit dışı bırakılan (C1) harfi ile gösterilen 13.279.56 (C2A) harfi ile gösterilen 162.86 ve (D) harfi ile gösterilen 2.737,80 metrekarelik kısımların davacı ... adına tesciline, ..."nun (A), (B) ve (B1) harfleri ile gösterilen kısma yönelik davasının reddine, çekişmeli 321 ada 30 parsel sayılı taşınmazın (E1) harfi ile gösterilen 10.383,40 metrekarelik kısmının 1/2"şer payla müdahiller ... ve ... adlarına tesciline, müdahillerin (E2) harfi ile gösterilen kısma yönelik davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, müdahiller ... ve ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., dava dilekçesi ile çekişmeli 321 ada 30 parsel sayılı taşınmazın ekli krokide gösterilen 30500 metrekarelik kısmı hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Dava dilekçesine ekli krokide davaya konu edilen taşınmazın 4.689,65 metrekarelik kısmının 321 ada 30 parsel sayılı taşınmaz içerisinde, 20.855,30 metrekarelik kısmının ise tespit dışı alanda gösterildiği anlaşılmaktadır. Daha sonra davacı tarafça 21.02.2013 tarihli tavzih dilekçesi ile yeni bir kroki ibraz edilerek talebin 321 ada 30 parsel sayılı taşınmaz içerisindeki 11.589,46 metrekare ve tespit dışı alandaki 18.914,34 metrekare yüzölçümündeki bölümlere ilişkin olduğu belirtilmiş; mahkemece yapılan keşifte ise, daha önce verilen her iki kroki ile birebir uyuşmayan yerler dava konusu yer olarak gösterilmiştir. Müdahiller ... ve ... ise çekişmeli 321 ada 30 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlar ve dava konusu ettikleri kısmı keşifte göstermişlerdir. Mahkemece, bilirkişi raporunda (C1), (C1A), (C2A), (D), (E1) harfi ile gösterilen kısımların imar-ihya çalışmalarının tamamlandığı ve bu yerlerin tarım arazisi vasfında olduğu dava konusu edilen diğer kısımlar yönünden imar-ihya şartlarının sağlanmadığı gerekçesiyle, yukarıda belirtildiği şekilde davacı ve asli müdahillerin davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Öncelikle davacı ... her ne kadar dava dilekçesinde 321 ada 30 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemi ile dava açtığını belirtmiş ise de, dava dilekçesinde atıf yaptığı ekli krokide dava konusu ettiği yerin 4.689,65 metrekarelik kısmının 321 ada 30 parsel sayılı taşınmazda, 20.855,30 metrekarelik kısmının ise tespit dışı alanda kaldığı görüldüğünden dava konusu yerin ekli krokide gösterilen yer olduğunun kabulü gerekir. Ancak, mahkemece, kroki dışına çıkarılarak keşifte gösterilen taşınmaz bölümleri dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Halbuki Yargıtay Genel Kurulu"nun 29.06.2011 tarih, 2011/1-364 Esas, 2011/453 Karar sayılı emsal kararında da açıkça vurgulandığı gibi, hakkında dava açılmayan bir yerin dahili dava yoluyla dava kapsamına dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi, ıslah yoluyla dahi davaya ithaline ve davalı hale getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığından davanın konusunu dava dilekçesinde sözü edilen taşınmazın bizatihi kendisinin oluşturacağı; dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen taşınmazın hukuken dava konusu edilen taşınmaza nazaran başka bir müddeabih olduğu ve ancak ayrı bir davanın konusunu teşkil edebileceğini gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; öncelikle dava dilekçesine ekli krokide gösterilen ve tescil harici bırakılan kısımda kalan dava konusu taşınmaz bölümü hakkında, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumetin Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisine yöneltilmesi gerektiği göz önüne alınarak Yeşilli Belediye Başkanlığı ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı da ilgili kamu tüzel kişisi olarak davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, tescil harici bırakılan bu yerler hakkında 4721 sayılı TMK"nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanları yaptırılarak itiraz süresi beklenmelidir. Bundan sonra, tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin değerlendirilmesi için dava tarihi olan 2011 yılından geriye, 321 ada 30 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan dava konusu taşınmaz bölümlerinin değerlendirilmesi için Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 1991 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, dava dilekçesine ekli kroki bilirkişi tarafından yerine uygulanmak suretiyle bu krokide dava konusu olarak gösterilen taşınmaz bölümleri birebir tespit edilmeli sonrasında dava konusu olduğu tespit edilen bu bölümler hakkında belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususları ve de komşu parseller ile dava konusu taşınmazlar arasında nitelik farkı olup olmadığı özellikle belirtilmeli, dava konusu taşınmaz bölümlerinin herbirinin ayrı ayrı fotoğrafları çektirilerek, bilirkişi raporlarında hangi harfle belirtilen kısma tekabül ettiği açıkça fotoğraf üzerinde belirtilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, verilen karara göre de, müdahiller ... ve ..."un bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısma ilişkin davaları hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da isabetsiz olup, davacı ... vekili, müdahiller ... ve ... vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı ve müdahillere ayrı ayrı iadesine, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    .


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi