11. Hukuk Dairesi 2016/5342 E. , 2016/9713 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07/05/2015 tarih ve 2015/316-2015/389 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya devrinden önce ... ve Kredi Bankası A.Ş."ye vadeli olarak 07.10.1999 tarihinde yatırdığı 9.400,00 TL, 12.11.1999 tarihinde yatırdığı 1.200,00TL olmak üzere toplam 10.600,00TL"nin müvekkillerinin güveni kötüye kullanılmak ve iradeleri sakatlanmak suretiyle alınan havale talimatıyla ..."de paravan olarak kurulan... Off Shore Ltd. adlı bankaya aktarıldığını ileri sürerek, 9.400,00TL"nin 07.10.1999, 1.200,00 TL"nin 12.11.1999 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. ve davalı TMSF vekilleri, müvekkili banka ile ... Security Off Shore Limited arasında hiç bir organik bağ bulunmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, dava zamanaşımının ve hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının iradesinin sakatlanmadığını, TMSF yönünden idari yargı mercilerinin görevli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Feri müdahil vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma dışındaki hükümler diğer davalılar yönünden kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı TMSF yönünden davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve "davalı TMSF yönünden davanın husumetten reddine" şeklindeki hükmün, "... A.Ş."ye izafeten TMSF yönünden davanın husumetten reddine" biçiminde anlaşılacak olmasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.